Başrollerinde; Sarah Jessica Parker, Kristin Davis, Cynthia Nixon ve Kim Cattrall gibi isimler bulunduran Sex and the City, Carrie Bradshaw'ın; işine, dostlarına, ilişkilerine ve en önemlisi de New York'a olan aşkına odaklanan "masalsı" bir romantik komediydi. Birbirleriyle çok yakın arkadaş olan dört yetişkin kadının hayatlarına odaklanıyor ve sizi de hikâyenin içerisine bir şekilde dahil ediyordu.
Başarılı altı sezonun ardından 2004 yılında sona eren dizi, 2008 ve 2010 yıllarında seriyi devam ettiren iki filmle, Carrie'nin hikâyesinin güzel bir şekilde sonlanmasına yardımcı olmuştu.
Pandemi döneminde, daha önceden final yapmış birçok yapım gibi Sex and the City'nin de "And Just Like That..." adlı yeni bir proje ile devam edeceğini ve HBO Max tarafından geliştirilecek olan dizinin yazar kadrosunda yine Michael Patrick King'in yer alacağını öğrendik.
Ancak ilk seride Samantha Jones karakterine hayat veren Kim Cattrall'ın yeni projede yer alma fikrine sıcak bakmayışı, eski Sex and the City izleyicilerinin "Acaba Samantha'sız nasıl olacak?" şeklinde sorular sormasına sebep olmuştu.
Cattrall'ın, ekibin diğer üyeleriyle arasındaki yaş farkı ve Sarah Jessica Parker ile dizinin başlangıcından beri aralarında yaşanan gerginlikler sebebiyle bu projede yer almayı reddettiği düşünülüyor.
Madison Feller
Altı yıllık Sex and the City serüveninde, izleyenlere de sürekli "gelgitler" yaşatan Mr. Big ve Carrie ilişkisi, hikâyenin bitişinde mutlu bir şekilde sonlanmış olsa da And Just Like That'in daha ilk bölümünde, izleyenleri Big'in ölümü gibi çok büyük bir şokla baş başa bırakıyor.
Kalp krizi dolayısıyla hayatını kaybeden John'un diziden çıkarılma sebebi, gerçekten Carrie için başka bir yol çizilmek istenmesi olabileceği gibi bir diğer yandan aktör Chris Noth'un gerçek hayatta karıştığı taciz suçlamaları da olabilir gibi geliyor.
View author archive
Hikâyenin devamında Carrie'nin, Big'in kaybıyla yaşadığı boşluk işlense de dahil edilen yeni karakterlerin ana karakterlerimizle olan ilişkileri de oldukça ön planda.
Harry Goldenblatt ile evlenen Charlotte, iki çocuğuyla birlikte en başından beri hayalini kurduğu hayata kavuşmuş gibi görünürken; Sex and the City'deki en iyi karakterlerden biri olan Miranda Hobbes, bu hikâyede bambaşka biri şeklinde karşımıza çıkarak şaşırtmayı başarıyor.
Bağımsızlığına, başarısına ve Steve'e düşkünlüğüyle tanıdığımız Miranda'nın, yaşlandıkça; sıkıcı, patavatsız ve saygısız biri haline dönüşmesi, Che dolayısıyla cinsel yöneliminin farklı olduğunu öğrenme süreci, eşi Steve'e yaptıkları ve bundan pişmanlık duymaması gibi olaylar karaktere olan sempatinin de yitirilmesine sebep oluyor.
Antipatik mevzular sadece Miranda'nın değişimi ile de bitmiyor. Charlotte'un ebeveynlik konusundaki panik tavrı, hikâyenin göbeğine yerleştirilen Che'nin aslında çok itici bir karaktere sahip oluşu ve Carrie'nin yeni arkadaşı Seema'nın "Samantha Jones" benzeri tavırları, diziyi maalesef sıkıcılıktan çok daha başka bir boyuta taşıyor.
Aidan geri dönüyor!
Geçtiğimiz günlerde, And Just Like That'in ikinci sezon onayını aldığını ve onunla birlikte yeni sezonda çok sürpriz bir ismin yer alacağını öğrendik. İzleyicilerine yıllar boyunca "Big mi, Aidan mı?" sorusunu sorduran, Carrie'nin bir diğer aşkı Aidan Shaw ikinci sezonda geri dönüyor!
İlk kez, Sex and the City'nin üçüncü sezonunda karşımıza çıkan Aidan, bir mobilya ustasıydı ve aslında Mr. Big'in tam tersi bir karaktere sahipti.
Yayımlanan ikinci sezon fotoğraflarında, Aidan ve Carrie'nin Manhattan sokaklarında el ele tutuşması, çiftimizin tekrar bir araya geleceği iddialarını doğrular nitelikle.
Londra'ya yerleştiği söylenen Samantha'nın, Carrie ile sürekli iletişim halinde olması da yeni sezonda Kim Cattrall'ın diziye dönebileceği ihtimalini artırıyor gibi görünüyor.
Her şeye rağmen ikinci sezonu merakla bekliyoruz.
