Dört sezon boyunca izleyiciyi ekran başına kilitleyen Succession, geçtiğimiz pazar akşamı yayımlanan final bölümüyle ekranlara veda etti.

Başrollerinde Brian Cox, Jeremy Strong, Sarah Snook, Matthew Macfadyen ve Kieran Culkin gibi isimlerin bulunduğu HBO dizisi, küresel bir medya ve eğlence holdingi olan Waystar RoyCo'nun sahipleri Roy ailesinin, entrika dolu çekişmelerini konu ediniyor.

Emmy ödüllü dizi, Logan Roy'un sahip olduğu medya imparatorluğunu, en başından beri dört çocuğu arasından hangisine devredeceği sorusunu sordururken; bir yandan da bu dünya içerisinde hız kesmeden yaşanan hırs ve statü çatışmalarını tüm çıplaklığıyla izleyiciye aktarıyor.

"Shiv" (Sarah Snook), "Kendall" (Jeremy Strong) ve "Roman" (Kieran Culkin)

Ortalama 60 dakika süren bölümleri sonrasında, Jesse Armstrong'un kaleme aldığı ve Mark Mylod'un yönettiği "With Open Eyes" isimli final bölümü, 90 dakika gibi bir süreye sahip olmasına rağmen izleyiciyi asla sıkmıyor ve bütün bölümü buruk bir gülümsemeyle izletiyor.

İlk sezondan bu yana, tahmin edilemeyecek gelişmeler yaşayan Roy ailesi, son sezonda başlarına gelen büyük olay ile birlikte hayatlarının başka bir evresine geçmek zorunda kalıyor. Kimileri için olumlu sonuçlar doğuran bu önemli olay, kimilerinin hayatını da hiç olmadığı kadar çıkmaza sokuyor.

Kendine yakışır bir biçimde final yapan Succession; harika oyuncu kadrosuyla, mükemmel jeneriğiyle ve tüm duyguları acımasızca seyircinin suratına vuran gerçekçiliğiyle uzun yıllar hatırlanacak denebilir.

⚠️
Yazının buradan sonrası 4. sezona dair spoiler içeriyor.

Finale adım adım yaklaşırken, 4. sezonun 3. bölümünde Logan Roy'un ölümüyle birlikte bütün hesaplar altüst oluyor. Uçaktayken ani bir şekilde vefat eden Logan'a, çocukları sadece telefonla veda edebiliyor.

Logan'ın vefat ettiği ve –şahsi fikrimce– şimdiye kadarki en güzel Succession bölümü olan "Connor's Wedding" dizinin final bölümü olabilirdi diye düşünüyorum.

En büyük oğlu Connor'ın düğün töreni bir yana, her zamanki gibi çocuklarıyla arası bozuk olan Logan, İsveç'e gitmek üzere damadı Tom ile birlikte uçağa biniyor. Beklenmedik bir şekilde kriz geçiriyor ve bilincini kaybettiği sırada Tom, Logan'ın çocuklarına telefonla ulaşıyor.

Kendall, Shiv ve Roman, birkaç gün öncesinde büyük kavga ettikleri babalarına oldukça trajik bir biçimde veda etmek zorunda kalıyor.

Bu bölümde ve Logan'ın cenaze töreninin gerçekleştirildiği dokuzuncu bölümde; Jeremy Strong, Sarah Snook ve Kieran Culkin'den ayakta alkışlanacak derecede başarılı performanslar izliyoruz.

Önceki sezonda hikâyeye dahil olan Lukas Matsson, Roy'ların medya imparatorluğunun büyük bir talibi. Kardeşler arasındaki çekişmeyi sezdikten sonra içeri sızmanın oldukça kolay olacağını düşünüyor ve Logan'ın vefatından sonra hamlelerini yapmaya başlıyor.

"Lukas Matsson" (Alexander Skarsgård)

İçeriden bilgi almak adına Shiv'i ve piyon olarak kullanmak adına Tom'u gözüne kestiren Lukas, attığı birçok adımda başarılı oluyor.

Final bölümüne geldiğimizde Waystar Yönetim Kurulu, şirketin geleceğini önemli derecede etkileyecek hayatî bir oylama başlatıyor. Oylama sonucunda ya Lukas Matsson göreve gelecek ya da söz hakkı Roy kardeşlerde kalmaya devam edecek.

Shiv'in kararsız kalışının ardından Kendall ile ettiği kavga, bütün şirket tarafından şaşkınlıkla izlenirken, Kendall'ın bencilce sarf ettiği cümleler ise elindeki her şeyi kaybetmesine sebep oluyor.

"En büyük erkek çocuk benim!"

Çocukluklarından itibaren aralarındaki bağın tam olarak sağlıklı kurulmamış olması ve sadece hırsları üzerinden hamleler yapabiliyor olmaları dolayısıyla birbirlerine bir türlü güvenemeyen kardeşler, babalarının mirası olan Waystar RoyCo'nun yönetimini Lukas Matsson'a kaptırıyor.

Roy'lar birbirleriyle uğraşırken, şirketin yeni CEO'su ise Logan'ın ölümünde yanında olan ve artık Matsson'un bir numaralı adamı olan Tom Wambsgans oluyor.

"Lukas Matsson" (Skarsgård) ve "Tom Wambsgans" (Macfadyen)

Shiv, pek de mutlu olmadığı evliliğine hevessiz bir şekilde devam etmek durumunda kalırken; Kendall ise sahip olduğu her şeyi yitiriyor.

Şirket yönetimi konusunda hiçbir iddiası olmayan ve çiçeği burnunda evli Connor, ilginç bir şekilde diziye "en mutlu Roy" olarak veda ederken; ailenin en ufağı Roman ise –bana kalırsa– en başından beri bu işin kendisine göre olmadığını sonunda fark ediyor ve hikâyesini diğer iki kardeşi kadar yara almadan bitirebilen bir diğer isim oluyor.

Dikkat dağınıklığı problemi yaşayanlara uzun süren bölümleriyle acı çektiren Succession, mutlu bir şekilde sonlanmasa bile, gerçek entrika bağımlılarına çok güzel bir şölen sunuyor ve HBO'nun en başarılı yapımlarından biri olarak televizyon tarihine ismini yazdırıyor.


Yaren’in Köşesi
muggle’lar mı? onlar hiçbir şey görmezler ama çatal batırırsan hissederler. merhaba, ben Yaren. çocukluğumdan beri tutkunu olduğum fantastik dünyalara, filmlere, kitaplara, dizilere ve çizgi romanlara dair videolar yapıyorum. ben bu videoları yaparken çok eğleniyorum, eğer siz de bana eşlik etmek…
Paylaş