DC Studios'un pek de yeni olmayan genç kahramanı "Blue Beetle"ın hikâyesinin anlatıldığı, başrollerinde; Xolo Mariduena, Bruna Marquezine, George Lopez, Raoul Trujillo ve Susan Sarandon'ın yer aldığı film, geçtiğimiz günlerde izleyicisiyle buluştu.
En sonuncu Blue Beetle olarak bildiğimiz Jaime Reyes'in hikâyesine odaklanan film, genç adamın güçlerini elde edişini ve genel olarak orijinini biraz değiştirmiş, ancak bu mevzu çok da büyük bir problem teşkil edecek gibi durmuyor.
Çizgi romanlarda 1939 yılında karşımıza çıkan Blue Beetle, bir süper kahramana verilen unvandan daha çok, "Dan Garret" ismindeki bir polis memurunun suçla savaşırken kimliğini gizleyebilmek adına giydiği kostümün ismi.
Henüz herhangi bir süper gücü bulunmayan karakterimiz, Dr. Franz isimli bir doktorun üzerinde yaptığı deneyler sonucunda "hızlı koşma" ve "çabuk iyileşme" gibi klasik yetenekler kazanıyor. Ama asıl önemli olan Garret'ın buradan sonraki hikâyesi...
DC’nin, yıllar içerisinde çizgi roman içeriklerindeki yeniliklerden etkilenen karakterlerden biri olan Dan Garret, hikâyesinin yeni versiyonunda bir arkeolog ve profesör. Burada, Mısır'da yapılan kazılar sonucunda uzaylı "scarab"a ulaşan karakterimiz, özel güçlere bu şekilde sahip oluyor. Çeşitli olayların sonrasında, talihsiz bir şekilde hayatını kaybetmeden önce ise ona tüm bu güçleri kazandıran mavi uzaylı böceği, öğrencisi Ted Kord'un almasını istiyor.
Hem sportif kimliği hem de zekasıyla ön plana çıkan Ted Kord, çizgi romanlarda Justice League üyelerinden biri olmaya giden yolcuğunda, gelmiş geçmiş en sevilen DC karakterlerinden de biri oluyor.
Filmde Jaime'nin hikâyesi anlatılıyor olmasına rağmen önceki Blue Beetle'lara da değinilmesi, Ted Kord'un ve özellikle Kord Endüstrisi'nin önemli bir konumda bulundurulması çok mantıklı bir hareket olmuş. Bu şekilde, Jaime'nin orijin hikâyesindeki değişiklik de daha düzgün bir temel üzerine oturtulabilmiş.
Bir solo filmden beklenen neredeyse her şeyi karşılayan film, olup olmadık yerlerde kahkaha attıran sahnelere sahip ama bunu asla abartılı ölçülerde ya da yapay bir biçimde gerçekleştirmiyor. Karikatürize edilmiş birkaç karakterle karşılaşıyoruz ama komik sahnelerin birçoğunun kaynağı Jaime'nin meraklı ailesi. Hikâyenin büyük bir çoğunluğuna dahil olmaları dolayısıyla da "aile olma" kavramına sık sık vurgu yapılıyor.
Filmin kötüsü Victoria Kord, Kord Endüstrisi'nin sahibi olduğunu ve Jaime'ye yapışan "scarab"ın kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Kendisi, az önce bahsettiğim Ted Kord'un kız kardeşi.
Ted ise, bir süre önce kızı Jenny dahil olmak üzere her şeyi arkasında bırakıp terk edip gitmiş. Bu fırsattan yararlanmaya çalışan Victoria ise şirketi ve üzerinde deneyler yürütmeye çalıştığı "scarab"ı ele geçirmeye çalışıyor.
Jaime Reyes'e hayat veren Xolo Mariduena'nın, karaktere gerçekten çok yakıştığını belirtmek isterim. Oldukça yetenekli, eğlenceli ve kafası biraz karışık olan Jaime'nin tüm özelliklerini başarılı bir şekilde yansıtmış. Karaktere çok yakıştığı için de ailesi ve özellikle Jenny Kord ile olan bağı seyirciye çok pozitif bir biçimde geçiyor.
Son olarak; kostümünün güzelliği, iki kılıcı bir araya getirerek Final Fantasy karakteri Cloud’un "buster sword" silahına yaptığı gönderme, oyuncuların birbiriyle uyuşan kimyası ve çizgi romanlara yapılan güzel referanslar dolayısıyla Blue Beetle, bana göre bu yılın en iyi çizgi roman uyarlaması filmlerinden biri olmayı başarıyor.
James Gunn'ın söylediklerine göre DC Evreni'nin sonraki adımında da önemli bir görev üstlenecek olan karakter, yeni dönemde de yolculuğuna tüm hızla devam edecek. Zaten filmin sonu ve post-credits sahnesinde olanlar da aksini söylemiyor.
Şu an gişedeki en düşük hasılat sahibi filmlerden biri olması, düşüncelerinizi olumsuz etkilemesin. "Black Adam" ve "Shazam 2: Fury of the Gods" gibi DC filmlerinin bir türlü karşılayamadığı beklentinin altından Blue Beetle oldukça başarılı bir şekilde kalkıyor.
Karakter inceleme videosu için;
Yorumlar