Kadrosunda; Vin Diesel, Michelle Rodriguez, Ludacris, Tyrese Gibson, Jordana Brewster ve Paul Walker gibi isimler bulunduran Hızlı ve Öfkeli serisi, 19 Mayıs'ta vizyona giren onuncu film ile sevenleriyle bir kez daha buluştu.
İlk filmi 2001 yılında yayımlanan seride, hikâyenin en başından beri önemli olan tek bir şeye vurgu yapılıyor: 'Aile'
Bu filmde ise Dominic Toretto (Vin Diesel)'nun kaybetmekten korktuğu tek şey olan ailesi, geçmişte kendisinin yaptığı bazı hamleler dolayısıyla büyük bir tehlike altına giriyor.
Filmin kötüsü, Jason Momoa'nın 'Mr. Nobody' unvanlı Dante Reyes karakteri, önceki filmlerde yaşananlar konusunda hafızalarımızı tazeleyerek karşımıza çıkıyor.
Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu'nda Dom ve ekibinin, Rio de Janerio'da gerçekleştirdiği kapsamlı operasyonda öldürülen Hernan Reyes, politikayla uğraşan bir iş adamıydı ve bir uyuşturucu baronuydu.
Hernan Reyes'in oğlu Dante ise yıllar önce, Dominic Toretto ve onun liderliğindeki ekip yüzünden kaybettiği babasının intikamını almak ve Dominic'in ailesine zarar vermek için kolları sıvıyor.
Alışılagelmişin dışındaki tavırları ve Jason Momoa'nın ilginç oyunculuğu sayesinde Dante Reyes, daha önce bu seride benzeri görülmemiş bir kötü olarak karşımıza çıkıyor.
Yıllardır büyük bir istikrarla devam eden serinin başarılı olmasının en büyük sebeplerinden biri de düşmanlarının 'sağlam' motivasyonları.
'Aile' kavramı, iyiler için önemli olmakla birlikte, kötüler için de oldukça büyük anlam taşıyor. Onuncu filmle beraber bu durumun bir kez daha önem kazandığını görüyoruz ve Dante'nin, Hernan Reyes'in oğlu olması bizleri şaşırtmıyor. Çünkü önceki filmlerdeki kötü karakterler de birbirleriyle kan bağı bulunan isimlerdi.
Yedinci filmin kötüsü Deckard Shaw, altıncı filmin kötüsü Owen Shaw'un abisi ve dokuzuncu filmin kötüsü Jakob Toretto ise, Dominic ve Mia'nın öz kardeşiydi.
Fast X'in, izleyicilerine nefes kesici bir macera sunuyor olmasının yanında, neredeyse serinin her filminde olduğu gibi kafada soru işaretleri bırakan mantık hataları barındırdığı da söylenilebilir.
2 saat 21 dakikalık hiç de kısa olmayan süre içerisinde, aksiyon seviyesinin neredeyse düşmemesi ve izleyiciyi sıkmamasının sebepleri olarak; dövüş sahnelerinin kalitesi, çekim teknikleri, ortam ile şarkılar arasındaki uyum ve oyuncu kadrosunun iyiliği söylenebilir.
Helen Mirren, Jason Statham, Scott Eastwood, John Cena, Charlize Theron gibi, seride daha önce yer alan oyuncuları ve Brie Larson, Daniela Melchior ve Alan Ritchson gibi kadroya bu filmle dahil olan yeni isimleri de bir araya getiren film, düşmek bilmeyen temposuyla seyircinin beklentisini karşılayabilecek bir aksiyon filmi olmayı başarıyor.
Dövüş sahnelerinin çoğunluğunda Letty (Rodriguez), Cipher (Theron), Aimes (Ritchson) ve Deckard Shaw (Statham) ön planda bulunurken; eğlenceli sahnelerin büyük bir kısmını da her zaman olduğu gibi, Tej (Ludacris) ile Roman (Gibson) paylaşıyor.
Tam olarak belli olmasa da 300 milyon dolar üzeri bir maliyete sahip olan filmin her bir sahnesinde ünlü bir yıldız ile karşılaşıyoruz. Eğer tüm bunlardan tatmin olmazsanız da hiç merak etmeyin. Sonlara doğru birkaç sürpriz daha var. :)
Louis Leterrier'ın yönetmenliğindeki Fast X, Hızlı ve Öfkeli serisinin finaline giden yoldaki ilk adımdı. İlk etapta iki parçadan oluşan bir final tasarlanmıştı ancak Universal Stüdyosu, kendisine en çok para kazandıran seri için, üçüncü bir film talebi daha olduğu açıkladı.
Muhtemelen on ikinci filmiyle izleyicilerine veda edecek olan Hızlı ve Öfkeli serisi, özellikle dokuzuncu filmiyle aşağı doğru çektiği ivmesini, onuncu filmle birlikte eski hizasına getirmeyi başarıyor. Post-credits sahnesinin yarattığı heyecandan sonra ise geriye sadece olacakları beklemek kalıyor.
