Luchino Visconti'nin 1960 yılında çektiği Rocco ve Kardeşleri ya da Düşman Kardeşler, tipik bir göç filmidir. Kocasını kaybeden dul bir anne ve onun 5 erkek çocuğundan oluşan ailenin Sicilya'nın küçük bir köyünden kuzeye, Milano'ya göçmesini izliyoruz.

Spyros Fokas, Rocco Vidolazzi, Katina Paxinou, Alain Delon, Renato Salvatori

Bu aileyi izlerken yer yer Türk ailelerini anımsatsalar da bizden farkları, duyguları daha gerçekçi bir şekilde yansıtmalarıydı.

Milano, bu yoksul ailemiz için umudun şehri. Filmde daha çok Alain Delon'un canlandırdığı Rocco ve Renato Salvatori'nin canlandırdığı Simone karakteri ve ikisi arasındaki çatışmalar ön plana çıksa da, beş ayrı bölümle her kardeşin şehre tutunma çabalarını, zorluklarını görmüş oluyoruz.

"Simone" ve "Rocco"

En büyük kardeş Vincenzo, ailesinden çok daha önce Milano'ya gelmiştir. Öyle ya da böyle şehre uyum sağlamış, ailesi ile de pek bağı kalmamış. Öyle ki ailesini karşılamaya bile gitmemiş, babası öldüğünde yanlarında olmamış, üstüne bir de haber vermeden nişanlanmış. İşte her şey o nişan gecesi ile başlıyor diyebiliriz.

Aile, nişanın olduğu yere ellerindeki tek adres olduğu için gidiveriyor. Vincenzo bu durumdan mutsuz çünkü geldiği yeri ve ailesini inkâr ederek var olmaya çalışan birisi. Vincenzo'nun nişanlısının ailesi ve Vincenzo'nun annesi arasında yaşanılan gerilim ise bu büyük şehirde yüzleşilen sorunlardan yalnızca birisi. Daha sonra Kuzey-Güney kopukluğunu daha sert bir şekilde hissedeceğiz.

"Simone" (Renato Salvatori)

Filmin ileriki dakikalarında Simone karakterinin anlatımını görüyoruz. Simone, boks yaparak kısa sürede çok iyi paralar kazanır ancak bir türlü önüne geçemediği öfkesi ve umursamaz tavırları, başarısının önünde bir engel olurken, filmdeki ailenin yıkılışının da merkezinde yer alır.

Hırsı uğruna her yol mübahtır düşüncesini işte bu karakterde görürüz. Bir gün ailesinden kaçarken evlerine sığınan Nadia'dan hoşlanır. Gerçi buna gerçek sevgi demek oldukça güç. Belki güzelliğine kapılmıştır belki de her şeyi elde etme iç güdüsüne...

"Nadia", "Simone"

Gelelim bir diğer önemli ve filmimizin temelinde yatan karaktere, Rocco'ya. Canım Rocco... Bu dünyada senin gibi bir insanın varlığına inanmak gerçekten çok zor. En saf karakterimiz. Simone'nun tam tersi diyebiliriz. Ailesine karşı umursamaz değildir; aksine tutarlı, koruyucu, her zaman yapıcıdır. Daha sonra boksla ilgilenmeye başlar. Ama öncesinde bir işe girer, çalışır, ailesine bakar. Filmdeki "iyi"yi bizlere Rocco temsil eder. Kardeşleri için kendisini feda eden bir karakterdir Rocco.

"Rocco" (Alain Delon)

En küçük kardeş Ciro ve Luca ise filmin çok farklı bir yerinde duruyor. En az Simone ve Rocco kadar önemli... Ciro, Rocco kadar iyi düşünceli olmaktan ziyade daha gerçekçidir. Ne hırsına kurban olur ne de Rocco kadar kendinden fedakârlık eder. Umudu ise küçük kardeşinde görür. Luca, henüz kavuşulamayan güzel günlerin temsilidir onun için. İkili arasında geçen diyalog ise film boyunca verilen en güzel mesajlardan birisidir.

Ciro: "Büyüdükten sonra bana ne kadar haksızlık ettiğini anlayacaksın Luca. O evde hepiniz bana haksızlık ettiniz. Simone'yi hiçbiriniz benim kadar çok sevemezdi. Milano'ya geldiğimizde senden az daha büyüktüm. Vincenzo'nun hiç anlamak istemediği şeyi bana Simone anlatmıştı. Bana köy hayatından bahsetmişti. İnsanlarn hayvan sürüsü gibi itaat etmekten başka bir şey bilmediklerini söylemişti. Köle değilsek de sorumluluk sahibi olmamız gerektiğini anlamıştı. Ama Simone hepsini unuttu ve kendi sonunu hazırladı. Kendi kötü sonunu. Sonra utancını bizlere de paylaştırmak istedi. Rocco'ya kötülük etti, sana da öyle Luca, sen ki hepimizin küçüğüsün. Eskiden Simone'un kökleri sağlıklıydı. O kökler zamanla zehirlenmeye başladı. Rocco'nun fazla cömert olmasından faydalandı. Rocco bir azizdir. Onun gibisi az bulunur. Ama öyle insanlar kendilerini koruyamaz. Rocco herkesi ama herkesi affeder. Affedilmemesi gerekenleri bile affeder."
Luca: "Rocco köye giderse ben de onunla giderim."
Ciro: "Rocco'nun döneceğini hiç sanmıyorum. Günün birinde belki sen dönebilirsin. Ama orada farklı bir şey bulacağını sanma çünkü köyde de yaşam değişecek. Yavaş yavaş bütün dünyanın değiştiği gibi orası da değişecek. Bazıları değişen dünyanın daha kötü olacağını düşünüyor. Ama ben iyi olacağını düşünüyorum. Ve gelecekte senin hayatın daha dürüst ve adil olacak."
Alain Delon, Annie Girardot

Filmde bizlere eşlik eden müzikler ise Nino Rota'ya ait. The Godfather filminin müziğini bestelemiştir kendisi. Burada da harika müziklere imzasını atmış.

Visconti, bir anne ve beş kardeş üzerinden sistemi, yozlaşmışlığı, fedakarlığı, ümitlerin tükenmesini, değişen hayatta büyük şehre tutunmaya çalışan ailenin toplumsal analizini kusursuz bir şekilde perdeye aktarmıştır.

Rocco and His Brothers (1960)
When a widow’s family moves to the big city, two of her sons become romantic rivals with deadly results.
Paylaş