HBO yapımı, gerilim-polisiye dizisi Mare of Easttown, Pennsylvania'nın Easttown isimli küçük bir kasabasında işlenen cinayeti merkezine alırken, aynı zamanda bu kasabanın başarılı dedektifi Mare Sheehan'ın (Kate Winslet) üzücü hayatına da odaklanan bir hikâye.

Kötü giden hayatında iyice çıkmaza girmiş olan ana karakterimiz pes etmek üzereyken, kasabada bir vahşet yaşanıyor. Bekar bir anne olan Erin, acımasızca katlediliyor ve birdenbire bu küçük kasabadaki herkes gözümüze birer şüpheli olarak görünmeye başlıyor.

Dedektif Marianne "Mare" Sheehan ise kasabanın sevilen ve saygı duyulan isimlerinden bir tanesi. 

Dizi boyunca, neredeyse her bölümde başka bir şüpheliyi gözüne kestiren Mare ile birlikte oradan oraya koşuşturup gerçek katili bulmaya çalışıyoruz.

Oldukça sıradan bir polisiye gibi görünen bu yapım, bölümler ilerledikçe sizi öyle bir içerisine çekiyor ki... Sadece cinayete dair detaylar değil, kendisi hakkında ser verip sır vermeyen ana karakterimizin öyküsünü de yavaş yavaş ortaya çıkarıyor.

Kadrosunda; Kate Winslet, Evan Peters, Guy Pearce, Sosie Bacon, Angouire Rice ve Jean Smart'ın yer aldığı dizi, özellikle oyuncuların harika performanslarıyla dikkat çeken bir yapım.

"Richard Ryan" (Guy Pearce) ve "Mare" (Kate Winslet)

Mare, bu tip yapımlarda genellikle alışılagelmiş karakterlerin oldukça dışında kalan ve "gerçekliği" dolayısıyla izleyicinin daha fazla bağ kurabildiği bir karakter. Winslet'ın bu performansı ile övgü yağmuruna tutulmasının nedenini, karakteri daha ilk gördüğünüz anda anlayabiliyorsunuz. Karşınıza çıktığı ilk sahnede bile ne kadar güçlü bir kadın olduğunu izleyiciye hissettiriyor.

Kıyafetlerinin paspallığından saçlarının özensizliğine, hayattan bezmişliğini sadece görünüşüyle bile belli eden karakterimiz; eşinden boşanmış, annesi ve kızıyla aynı evde yaşayan, depresif ve yalnız bir kadın.

Ancak onun hayatını daha üzücü hale getiren çok daha başka bir olay var. Oğlu Kevin'ın intihar etmesinin ardından kendini işine adayan Mare, daha acısını tam anlamıyla yaşayamadan madde bağımlısı gelininin, torununun velayetinde sıkıntı çıkartmasıyla uğraşmak zorunda kalıyor.

Mare'in gelini "Carrie" (Sosie Bacon)

Yavaş temposu dolayısıyla, ilk bölümler beklentinizi tam anlamıyla karşılamayabilir. Ancak bu yavaş bölümler, kasaba halkını tanımaya başlamamız ve Mare ile araştırma yapması için atanan dedektif Colin Zabel'ın (Evan Peters) hikâyeye dahil olmasıyla birlikte kendini çok daha hareketli bir hikâyeye teslim ediyor.

Kate Winslet ve Evan Peters'ın harika performansları ve hiç beklenmedik bir şekilde uyuşan kimyaları, 2021 Emmy ödüllerinde her ikisine de birer Emmy kazandırmıştı.

Duygu yüklü bölümleriyle göründüğünden çok daha sarsıcı olan dizi, beşinci bölümüyle birlikte tam anlamıyla doruk noktasına ulaşıyor.

Senaryoyu eline alır almaz asla bırakamadığını ve sabaha kadar tüm bölümleri okuduğunu söyleyen Winslet'ın, "Mare" karakterinin tasarlanmasında da çok emeği varmış. Karakterin sık sık atıştırması, makyaj yapmaması, dağınık giyinmesi gibi detaylar Winslet'ın önerileri dahilinde eklenmiş. Ayrıca çekimler sırasında kendisine, "fazla kilolarının özel kamera çekim teknikleriyle gizlenmesi" teklif edilmiş ancak Winslet, "böyle bir şovun her şeyiyle doğal olması gerektiğini" savunmuş ve bu kaba teklifi reddetmiş.

Mare'in, hayat verdiği en zor karakterlerden biri olduğunu belirten oyuncuyu en çok zorlayan şey ise Delaware bölgesinin aksanını öğrenmeye çalışmak olmuş.

Klişe sahneler ve tahmin edilebilir birkaç olay barındırması dolayısıyla özellikle bu tarz yapım izleyicileri için, klasik bir polisiye dizisini anımsatabilir. Ancak, oğlunun ölümünden kendisini sorumlu tutan bir annenin acısını hala atlatamamasını, kaçtığı duygularıyla eninde sonunda yüzleşmek zorunda kalmasını ve bu yolculukta attığı cesur adımları konu ediniyor olması, onu diğer dizilerden ayıran tarafı oluyor ve böylelikle dizi içerisinde "Mare" karakteri ve acınası hayatının, diğer her şeyden daha ön planda tutulduğunu da anlamış oluyoruz.

İzleyiciler tarafından çok beğenilen diziye ikinci bir sezon gelip gelmeyeceği sorusuna, dizinin yaratıcısı Brad Ingelsby; "Bu hikâye mini bir dizi olarak planlandı, ancak beni ve Kate Winslet'ı heyecanlandıracak yeni bir macera aklımıza gelirse, neden olmasın?" diyerek bir açık kapı bırakıyor.

İkinci sezon gelsin veya gelmesin, Mare of Easttown sizi, hayatın acımasız yönleriyle karşı karşıya bırakan ve izledikten sonra uzun bir süre etkisinden çıkamayacağınız enfes bir dizi.


Yaren’in Köşesi
muggle’lar mı? onlar hiçbir şey görmezler ama çatal batırırsan hissederler. merhaba, ben Yaren. çocukluğumdan beri tutkunu olduğum fantastik dünyalara, filmlere, kitaplara, dizilere ve çizgi romanlara dair videolar yapıyorum. ben bu videoları yaparken çok eğleniyorum, eğer siz de bana eşlik etmek…
Paylaş