2020’lerin en çok konuşulan dijital medya tartışmalarından birine ışık tutacak olan The Social Network devam filmi için geniş çaplı hazırlıklar başladı. Gelen bilgilere göre yapımcılar, başroller için Mikey Madison ve Jeremy Allen White ile görüşmeler yapıyor.

Henüz resmi olarak açıklama yapılmamış olsa da, projenin yazarı ve yönetmeni olarak görev alacak olan Aaron Sorkin, her iki oyuncu ile birebir görüşme gerçekleştirdi.

Sony’den henüz onay çıkmadı

Film, şu an için Sony tarafından resmen onaylanmamış olup, geliştirme süreci devam ediyor. Ancak Sorkin’in hem senarist hem yönetmen olarak geri dönmesi, beklentileri artırıyor. 2010 yapımı orijinal filme imza atan David Fincher ise bu projede yer almıyor.

Bu kez odağında "The Facebook Files" var

Yeni film, Mark Zuckerberg’in Facebook’u kurma sürecini konu alan ilk filmin aksine, şirketin sonraki yıllarına odaklanacak. Devam filmi, Wall Street Journal tarafından 2021’de yayımlanan ve büyük yankı uyandıran The Facebook Files adlı araştırma dosyasına dayanıyor.

Bu yazı dizisi, Facebook’un gençler üzerindeki olumsuz etkilerini ve şirketin bilerek yaydığı dezenformasyonun bazı siyasi şiddet olaylarına nasıl zemin hazırladığını ortaya koymuştu.

Hedefte yeni jenerasyon

Yeni jenerasyonun dikkat çeken oyuncularından Jeremy Allen White, Emmy ödüllü The Bear dizisindeki performansıyla geniş kitlelerin beğenisini kazanmıştı. Mikey Madison ise özellikle Once Upon a Time in Hollywood, Scream ve ona "En İyi Kadın Oyuncu" Oscar'ını kazandıran Anora gibi yapımlarla tanınıyor.

“Akşamdan Kalma Bir Hollywood Masalı”: ‘Anora (2024)’ Film İncelemesi
Yılın en çok konuşulan filmlerinden biri olan ‘Anora’, genç bir kadının başına gelen talihsizlikler dizisini, kimi zaman komik kimi zaman da acınası bir dille ele alıyor.

Eğer görüşmeler olumlu sonuçlanırsa, her iki oyuncu da Aaron Sorkin’in kaleminden çıkan bu iddialı sosyal medya dramında başrolleri üstlenecek.

“Aile Olmanın En Gürültülü Hali”: ‘The Bear 4. Sezon’ İncelemesi
Bu sezonda her şey daha yavaş, daha boğucu ama ‘The Bear’ yine bizi öyle bir yerden yakalıyor ki ekrandan elimizi ayağımızı çekemiyoruz; daha deneysel, daha dağınık ama belki de en sahici haliyle karşımızda.

Kaynak: Variety

Paylaş