"Tavan Arasındaki Lanet": 'The Monkey (2025)' Film İncelemesi
Stephen King’in kısa ve yoğun hikâyesinden uyarlanan 'The Monkey', geçmişin tozlu köşelerinde unutulmuş bir laneti tekrar hortlatıyor.
Stephen King’in kısa ve yoğun hikâyesinden uyarlanan 'The Monkey', geçmişin tozlu köşelerinde unutulmuş bir laneti tekrar hortlatıyor.
Uzun zamandır beklediğimiz 'Fantastik Dörtlü', 1960’lar ruhunu taşıyan, hem tanıdık hem de taze hissettiren yapısıyla; yönünü kaybetmiş görünen Marvel’a yeni bir rota çizen, umut verici bir başlangıç hikâyesi olarak karşımızda.
Geçmişin izlerini bugünün ekranına taşıyan bu devam filmi, tüm eksiklerine rağmen izleyicisini kancaya geçirip peşinden sürüklüyor.
Serinin yeni filmine odaklanmadan önce, gelin klişeleri kucaklayan ama hâlâ izleyicisini diken üstünde tutmayı bilen bu slasher klasiğini didikleyelim.
'Jurassic Park' evrenine yeni bir soluk getirmeye çalışan bu film, devasa beklentilerin altında ezilmekten kurtulamıyor.
Joseph Kosinski imzalı 'F1', estetik olarak parıldayan, sinema dünyasının hız tutkunu damarını harekete geçiren fakat karakter derinliğinde tökezleyen bir film olarak ilginç bir deneyim sunuyor.
Eşini terör saldırısında kaybeden acılı bir adamın intikam arayışı, bütün dünyayı alarma geçirirse ne olur? Ya da öyle olsa daha mı iyi olur?
Hikâyeye tam ortasından giriyoruz; 'Superman' zaten 'Superman'. Ama daha toy, daha kırılabilir ve bu sefer gerçekten yenilebilecek kadar savunmasız.
Bu sezonda her şey daha yavaş, daha boğucu ama 'The Bear' yine bizi öyle bir yerden yakalıyor ki ekrandan elimizi ayağımızı çekemiyoruz; daha deneysel, daha dağınık ama belki de en sahici haliyle karşımızda.
John Wick evreni, görsel açıdan çarpıcı ama anlatı bakımından zaman zaman tökezleyen bir yan ürünle genişlemeye devam ediyor.
'Ironheart' dizisi, Marvel evreninin en parlak zihinlerinden birini merkezine alırken, gölgesine ise senelerdir beklediğimiz birini yerleştiriyor.
Her şey fazla güzeldi; hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlayana dek.