“Kaostan Doğan Düzen”: 'Thunderbolts* (2025)' Film İncelemesi
Süper kahraman çağının sona erdiği bir dünyada geriye kalanların hikâyesi, bazen en umut verici şey olabilir.
Süper kahraman çağının sona erdiği bir dünyada geriye kalanların hikâyesi, bazen en umut verici şey olabilir.
Birçok yerde defalarca izlemiş kadar tanıdık olduğumuz bu hikâye, anlatımındaki karanlık ton ve duygusal ağırlıkla sanki ilk kez izliyormuşuz gibi hissettiriyor.
'The Last of Us'ın üçüncü bölümü, geride bırakmanın ve yeniden yola koyulmanın acı dolu sancısıyla yüzleştiğimiz bir geçiş kapısıydı.
Yalnızca bir vampir hikâyesi değil; Ryan Coogler'ın 'Sinners'ı, aynı zamanda tarihin gölgelerinde kalmış bir dönemi sinematografik bir büyüyle yeniden var ediyor.
Kanla yazılmış geçmişinin hayaletleri, 'Maxine'i bu sefer Hollywood'da yakalıyor.
Mike White, 'The White Lotus'un üçüncü sezonunda bizleri bu sefer Tayland’a götürüyor.
İkinci bölüm, 'The Last of Us' evreninde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının acımasız bir ilanıydı.
Görselliğiyle büyüleyen 'Holland', derinlikten yoksun karakterleri ve klişe hikâyesiyle vadettiği gerilimi sadece yüzeyde bırakıyor.
'Born Again'in sezon finali, 'Daredevil' ruhunun küllerinden yeniden doğduğu o anı sonunda bizlere yaşatabildi.
İkinci sezona, temposu düşük ama alt metni güçlü bir bölümle giriş yapıyoruz.
Zamanın yavaş aktığı, güvenin sessizce ortadan yok olduğu ve en tanıdık yüzlerin en karanlık sırları taşıdığı bir evin içinde geçiyor 'Adolescence'.
Tolstoy’un klasik eserinden uyarlanan Joe Wright imzalı 'Anna Karenina', sinemanın teatral gücünü edebiyatın derinlikli iç dünyasıyla birleştirmeye çalışan cesur ve sıra dışı bir deneme.