“Aşka Giden Yol Dostluktan Mı Geçer?”: When Harry Met Sally (1989)
Dostluktan doğan bir ilişkiyi olabildiğince doğallığıyla anlatan 'When Harry Met Sally', bugüne kadar izlemediğinize pişman olacağınız türden bir hikâye.
Dostluktan doğan bir ilişkiyi olabildiğince doğallığıyla anlatan 'When Harry Met Sally', bugüne kadar izlemediğinize pişman olacağınız türden bir hikâye.
Bir şehir, bir gece, bazen de bir hayal insanı zamanda yolculuğa çıkarır; 'Paris'te Bir Gece', bu duygunun beyaz perdedeki en zarif karşılıklarından biri.
Gerçek olaylardan esinlenen 'Fargo', soğukkanlı suçun sıradan hayatların içine nasıl sızdığını anlatırken, kara mizahı ve sarsıcı gerçekçiliğiyle izleyiciyi uzun süre etkisi altında bırakıyor.
Vurucu finali, unutulmaz müzikleri ve gerçeklikten ödün vermeyen anlatımıyla 'Sons of Anarchy', sadece bir çete dizisi değil, başlı başına bir karakter destanı.
Sinema tarihinin mihenk taşlarından biri olan 'Vertigo', dedektiflik hikâyesi gibi görünen, ancak insan zihninin karanlık odalarına yapılan baş döndürücü bir yolculuk.
Pembe bir çanta, küçük bir köpek, güçlü bir tutku ve kocaman bir kalp kırıklığı... İşte 'Elle Woods'un ilham verici hikâyesi böyle başlıyor.
Cillian Murphy’nin başrolünde yer aldığı film, toplumun görmezden geldiği karanlıkla yüzleşmeye cesaret eden bir maden işçisinin sessiz ve sarsıcı vicdan öyküsünü anlatıyor.
'WandaVision', yalnızca Marvel evreninin ilk dizi projesi değil; aynı zamanda televizyon tarihine zarafetle yazılmış olan acı dolu bir aşk mektubu.
Yönetmenliğini Clint Eastwood’un üstlendiği bu 2024 yapımı mahkeme dramı, sadece hukuk sistemiyle değil, insanın kendi iç yargısıyla da hesaplaşmasını konu alıyor.
Mafya aleminin sert kurallarını mizahla harmanlayan 'Tulsa King', sürgüne gönderilen eski bir gangsterin sıfırdan kurduğu yeni imparatorluğunu konu ediniyor.
Gotham’ın karanlık sokaklarında suç tahtına yürüyen 'Oswald Cobblepot'ın öyküsü, akıl almaz performanslarla hayat buluyor.
Sebastian Stan ve Adam Pearson’ın başrolünde yer aldığı bu muazzam hikâye, ne olursa olsun kendimizin başka bir versiyonunun arayışında olmamızı ağır bir dille konu alıyor.