2018 yılında vizyona giren Spider-Man: Into the Spider-Verse'ün devamı olan ve ana karakterimiz Miles Morales'in maceralarını kaldığı yerden devam ettiren Across the Spider-Verse, tüm zamanların en iyi süper kahraman filmlerinden biri olacak kadar iddialı bir açılış yapıyor.

Henüz lise öğrencisi olan Miles Morales'in radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılması, küçücük dünyasına kocaman bir kapı açıyor. Yeteneklerini keşfetmesine ve kendi gibi özel insanlarla karşılaşmasına sebep olan bu dünya, tehlikeli varlıkları da beraberinde getiriyor.

Into the Spider-Verse olaylarının bir yıl sonrasında geçen Across the Spider-Verse, bu sefer Miles'ın bambaşka bir evrene adım atışını konu ediniyor.

Gwen Stacy ile de bir araya gelen Miles, çoklu-evrenler arasından kendisi gibi yetenekli olan milyonlarca örümcek kişinin olduğu bir evrene geçiyor. Ne olursa olsun bulundukları bölgeyi korumakla yükümlü olan örümcekler ise yaşanan birtakım olaylar sonucunda kendilerini Miles'ın karşısında buluyorlar.

En sevdiği insanları çok büyük bir tehlikeye karşı koruması gerektiği öğrenen karakterimiz, büyük gücün büyük sorumluluk getirdiğini kendi başına öğrenerek, ailesini koruyabilmek adına yeteneklerini sonuna kadar kullanmak zorunda kalıyor.

Spider-Man olmanın zorlukları, biliyorsunuz ki daha öncesinde birçok kez farklı yollar aracılığıyla; çizgi romanlarla, çizgi filmlerle, oyunlarla ve en çok bilinen haliyle, yani filmlerle izleyiciyle paylaşıldı.

Tobey Maguire'ın Spider-Man serisindeki Peter Parker hem Ben amcasını hem de en yakın arkadaşı Harry Osborn'u kaybetti.
Andrew Garfield'ın The Amazing Spider-Man serisindeki Peter Parker, hem anne-babasını hem Ben amcasını hem de kız arkadaşı Gwen Stacy'i kaybetti.
Tom Holland'ın Spider-Man serisindeki Peter Parker, Tony Stark ile May Halasını kaybetti ve No Way Home'un sonunda olanlar dolayısıyla da etrafında onu tanıyıp seven bütün insanlara veda etmek zorunda kaldı.

Dünya-1610'un ikinci Örümcek-Adam'ı Miles Morales –ilki Peter Parker'dı– ise ilk filmde amcası Aaron Davis'i kaybederek bu acıyı tatmıştı. Ancak bir sonraki filmde, maalesef karakterimizi bundan daha büyük bir acının beklediğini düşünüyorum.

Konusu açılmışken, serinin üçüncü ve son olması beklenen filmi Beyond the Spider-Verse, herhangi bir ertelenme olmazsa 29 Mart 2024 tarihinde vizyona giriyor.

Başarılı senaryosu, kesilmek bilmeyen aksiyonu ve harika atmosferinin yanında, Across the Spider-Verse'ün yaptığı en güzel şeylerden bir diğeri de karakter tanıtımı.

Spider-Man 2099

Filmin ana karakterlerinden ve en güçlü Spider-Man örneklerinden biri olan Miguel O'Hara, gelecekte yaşıyor ve Spider-Man 2099 ismiyle tanınıyor.

Jessica Drew

Çocukluğunda, çok miktarda uranyuma maruz kalması sonucu zehirlenen Jessica, babasının ona enjekte ettiği örümcek kanıyla hayata tutunuyor ve özel güçler kazanıyor.

Spider-Punk

Evsiz bir genç olduğu bilinen Hobart Brown, Norman Osborn'un ABD başkanı olduğu bir gerçeklikte, şehre boşaltılan zehirli atıklar dolayısıyla örümcek güçleri kazanıyor.

Pavitr Prabhakar

Hindistan'ın bir köyünde yaşayan Pavitr Prabhakar, burs kazanarak Maya halası ve Bhim amcasının yanına taşınır. Geri kalan tüm hikayesi Peter Parker'ınkine oldukça benziyor. 😊

Scarlet Spider

Ben Reilly ise Peter Parker ile savaşması için laboratuvar ortamında yaratılan bir klon.

Sayılamayacak kadar çok örümcek varyantı barındıran film, çoklu-evren konseptini en başarılı şekilde işleyen yapımlardan birisi oluyor. Sahneler arasına gizlenmiş olan minik göndermeler ve bariz bir biçimde eklenen detaylar, hem filmden aldığınız keyfin katbekat artmasını sağlıyor hem de Across the Spider-Verse ismini, en iyi Spider-Man filmleri arasına yazdırmayı başarıyor.

Tüm bu güzel detayların yanında efsane seslendirme kadrosunun geri planda kaldığı bile söylenebilir.

Kemp Powers, Joaquim Dos Santos ve Justin K. Thompson'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin seslendirme kadrosunda; Shameik Moore (Miles Morales), Hailee Steinfeld (Gwen Stacy), Oscar Isaac (Miguel O'Hara), Daniel Kaluuya (Spider-Punk), Brian Tyree Henry (Jefferson Davis) ve Andy Samberg (Scarlet Spider) gibi yıldız isimler bulunuyor.

Orijinal dilinin yanında Türkçe dublajının da oldukça başarılı olduğunu söylemem gerekiyor, izlerken kesinlikle tercih edilebilir.

Bir animasyon filmi olmasına rağmen; yaratılan atmosferle bütünleşen harika sinematografisi, takdir edilesi senaryosu ve seyirciye sunduğu seyir zevki dolayısıyla Across the Spider-Verse'ün kesinlikle sinemada deneyimlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Üçlemenin son filmi Beyond the Spider-Verse'de yarım kalan hikâye tamamlanacak ve yetişkinliğe adım atan Miles Morales'i çok daha tehlikeli maceralar bekliyor olacak. Elbette biz izleyicilere de heyecanla 2024'ü beklemek düşüyor. 😊

ACROSS the SPIDER-VERSE: SPOILERSIZ inceleme, harika bir SPIDER-MAN hikayesi! #acrossthespiderverse
Marvel ve Sony’nin bir başka çokluevren hikayesi, Spiderman: Across the Spider-Verse’ün spoilersız incelemesine hoş geldiniz. İstek geldiği için çok kısa bir…
Paylaş