Duffer Kardeşler'in, yarattığı bu devasa mitolojinin altında ezilip ezilmeyeceğinden ya da şimdiye kadar beynimizin içini kemiren cevaplanmamış sorular listesinin kabarık kalacağından endişe edenler derin bir nefes alabilir. Endişelenmeye hiç gerek yok, 5. sezonun 2. kısmı, 1. sezondan beri Hawkins kasabasının üzerine çöken o karanlık bulutun içindeki gizemlerin birçoğuna nihayet ışık tutuyor.

🔥
Yazı, Stranger Things'e dair spoiler içerecek.

Fakat bu üç bölümlük seri boyunca olay örgüsü o kadar yoğun ve katmanlı bir hal alıyor ki, üç buçuk saatlik süre zarfında mitoloji ve karakter dinamikleri hakkında yüzümüze çarpan bilgi bombardımanı karşısında biraz bunalmak, hatta sersemlemek gayet doğal.

Yine de hazırlıklı olun bu ciltte sadece canavarlarla savaşmıyoruz; ilk sezondan bu yana hayranı olduğum Bay Clark, Dustin, Erica ve hatta o nevrotik enerjisiyle Murray bile bize oldukça eğlenceli ve yoğun bir fizik dersi veriyor. Ters Dünya, Düz Dünya ve tüm bu boyutları bir arada tutan egzotik maddenin doğası hakkında öğrendiklerimiz, dizinin sadece bir korku hikayesi olmadığını, alt metni dopdolu bir bilim kurgu olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

“Yarım Kalan Kabus”: ‘Stranger Things 5. Sezon 1. Kısım’ İncelemesi
Final sezonunun ilk dört bölümü, Hawkins’in hem tarihini hem kaderini yeniden yazarken; artık birer yetişkin olmuş karakterlerimiz ise büyümeyi reddeden bir dünyanın içinde sıkışıp kalıyor.

Hesap makineleri hazır mı?

Esaretin BedeliThe Mist gibi filmlerden tanıdığımız efsanevi yönetmen Frank Darabont'un yönetmen koltuğuna oturduğu beşinci bölüm Şok Jock, sezonun gerilim dozunu aniden tavana sıçratıyor. Noah Schnapp'ın Will'i, artık pasif bir kurban olmaktan çıkıp Büyücü Will kimliğine bürünmesi ve Demogorgonlara karşı Elevenvari bir biçimde gerçekleştirdiği saldırı, dizinin belki de şimdiye kadarki en tatmin edici anlarından biriydi. Ancak bu zaferin tozu dumanı dağıldığında, Hawkins kahramanları acı bir gerçekle yüzleşiyor. 12 çocuk da Vecna tarafından Upside Down'a kaçırılmış durumda. Vecna onları kendi kovanına bağlamış, ancak çocuklar sahte ve müthiş görünen bir Creel evi simülasyonunda güvende olduklarını sanıyorlar.

Holly'nin ve tabii ki de Max'in bu simülasyon içindeki gezintileri sayesinde öğreniyoruz ki Vecna, bu çocukları nihai planı için kullanacağı ana kadar saklıyor. The Rightside Up bölümünde bizimkiler ise Will'in Vecna ile olan o lanetli bağlantısının aslında çift yönlü bir yol olduğunu keşfediyorlar. Eleven'ın güçlerinin aksine, Will'in Vecna ile savaşabilmesi için ona fiziksel olarak yakın olması gerekiyor; yani güçlenmesi, tehlikeye yaklaşmasına bağlı. Lucas'ın 6 Kasım teorisi, yani Vecna'nın planlarının nihayete ereceği o belirli tarih, bu bölümlerin ritmini belirleyen ve tik-tak seslerini duyduğumuz o geri sayım saatini tetikliyor.

İşin garip kısmı, aynı saatten anneannemin evinde de var, insan ister istemez ürküyor...

Vecna'nın kovanı ve büyücünün uyanışı

Darabont, beşinci bölümde birden fazla mekanı, yüksek konseptli kuantum fiziği sohbetlerini ve Nancy ile Jonathan arasında çok ihtiyaç duyulan o samimi karakter anlarını ustalıkla örülmüş bir akıcılıkla birbirine bağlıyor. Tüm bunlar, dizinin hem baş yapımcısı hem de yönetmeni olan Deadpool & Wolverine yönetmeni Shawn Levy imzalı altıncı bölüm Camazotz'dan Kaçış için de yapılan sağlam bir zemin demek. Bu bölümün özellikle dikkatle izlenmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bir yandan da bunu, Dustin'in Hawkins ve Vecna'nın uçurumunu birbirine bağlayan büyük solucan deliği teorisini açıkladığı devasa bir bilim dersi olarak düşünmemiz gerekiyor.

Yazar Kate Trefry'ye burada ayrı bir parantez açmak gerek; bölüme muazzam miktarda bilimsel veriyi sığdırırken, bunu tüm Steve Harrington'lar ya da Robin Buckley'ler için, yani biz sıradan izleyiciler için anlaşılır kılmayı başarıyor. Her şeyin bu kadar katmanlı ve karmaşık olması gerekiyor mu? Muhtemelen hayır, ama karakterlerin heyecanla bu detayları birbirine aktarması, bilgiyi sindirmemizi fazlasıyla kolaylaştırıyor. Bu teorik ağırlığı hafifleten unsurlardan biri de Max ve Holly'nin, Henry'nin zihninden çıkmak için yürüttükleri paralel macera.

Camazotz'dan kaçış

Eğer dizinin bu kısmı için bir ödül verecek olursak, altın yıldızı kesinlikle Holly hak ediyor. Oyunun bu kadar geç bir aşamasında kadroya dahil olup böylesine büyüleyici bir katkı sağlamak her yiğidin harcı değil. Gerçi bu dizide kimi sonradan benimsediysek, o kişi diğer sezonu göremedi ama... Holly için bu olmayacak diye umut ediyorum. Max ile olan her duygusal sahnede deneyimli rol arkadaşının karşısında ezilmeden kendi yerini koruyor ve izleyiciyi o iç bunaltıcı duruma dahil ediyor küçük kız. Daha çok bizim ana kadrodan ekran süresi çalıyor gibi ama performansı o kadar etkileyici ki buna itirazınız olmuyor.

Yedinci bölüm Köprü ise Vecna'nın gerçeklikleri birleştirip varoluşu silmesini engellemek için bizimkilerin radyo istasyonunda bir araya geldiği o büyük buluşma anını içeriyor. Robin'in kız arkadaşı Vickie, Bay Clark ve Karen Wheeler'ın o cesur performansıyla birlikte yan karakterlerimiz de bu kahramanlık destanında kendilerine yer buluyor. Ayrıca önceki bölümde de konuştuğumuz gibi, Steve kusura bakmasın ama bu sezonun annelik ödülü Karen Wheeler'a gidiyor.

“Yarım Kalan Kabus”: ‘Stranger Things 5. Sezon 1. Kısım’ İncelemesi
Final sezonunun ilk dört bölümü, Hawkins’in hem tarihini hem kaderini yeniden yazarken; artık birer yetişkin olmuş karakterlerimiz ise büyümeyi reddeden bir dünyanın içinde sıkışıp kalıyor.

Kayıp kız kardeş

Dizinin diğer şaşırtıcı noktası ise Kali'nin hikayeye geri dönüşü. Sanki Duffer Kardeşler, 2. sezonun o meşhur ve nefret edilen o bölümüne yapılan haksızlığı telafi etmek istemiş ve ona bir şans daha vermişler. Dizinin El ile paylaştığı geçmişe odaklanması, Hopper'ın artık kızını koruma konusunda ciddi bir rakibi olduğu anlamına geliyor.

Kali ve Eleven arasındaki kardeşlik bağı tamamen ikisine özgü bir travmadan besleniyor. Onları tekrar bir araya getirmek, El'in kararları söz konusu olduğunda hikayeye yeni bir karmaşıklık katmanı ekliyor ama biz izleyiciler olarak, acaba olmasa mıydı ve o bölümü sadece kötü bir hatıra olarak unutmaya çalışsak daha mu iyi olurdu acaba diye düşünüyorum. Brenner'ın laboratuvarında birlikte tahmin edilemez bir acı yaşadılar, bu yüzden Kali'nin El'in mutlu son planlarına müdahale etse bile tarihin tekerrür etmesini engellemenin kendi görevi olduğu argümanı, izleyiciyi bir noktada dumura uğratıyor.

Eksik parçalar

Ancak elbette ki her şey mükemmel değil. İyi gitmeyenlerin listesinde Linda Hamilton'ın canlandırdığı Dr. Kay karakteri başı çekiyor. Duffer Kardeşler'in 80'ler nostaljisiyle kadroya kattığı efsaneler arasında ne yazık ki en az geliştirilmiş olanı o diyebiliriz. Yanlış anlaşılmasın, Hamilton otoriter tavrıyla hala çok etkileyici; ancak Dr. Kay, muhtemelen yeterli ekran süresi olmamasından ötürü Dr. Brenner'ın soluk bir gölgesinden öteye gidemiyor. Hamilton'ın Dr. Owens kalitesinde bir rol almasını çok isterdim ama bitiş çizgisine bu kadar yakınken bu pek olası görünmüyor.

Diğer yanda Will'in kendi kimliğini açıkladığı, son derece duygusal ve tüm hisleri aynı anda yaşatan bir sahne de bizleri bekliyordu. İkinci sezondan bu yana beklediğimiz açıklama, dünyanın en kötü zamanlamalarından birinde olsa da, Will bu yükü omuzlarından attığı için fazlasıyla mutluyum. Şimdi asıl meseleye dönme zamanı...

Sona doğru

Bu ufak tefek eleştirileri bir kenara bırakırsak, Stranger Things'in 5. sezon 2. kısmı, izleyicinin yıllardır açlığını çektiği cevapları cömertçe sunuyor. Taşlar yerine oturdu ve taraflar belirlendi. Şimdi ise geriye cevaplanması gereken en büyük soru kalıyor: Neden?

Max'in bize o karanlık mağarada hatırlattığı gibi, Vecna başlangıçta bir insandı ve içinde hala kırıntı halinde de olsa biraz insanlık var. Bu onun yenilgisinin anahtarı mı olacak? Yoksa Hawkins'in kurtuluşu, canavarın sırlarını ortaya çıkarıp onu aydınlığa geri döndürmekten mi geçiyor? Belki de beklediğimiz o mutlu son, düşündüğümüzden çok daha uzaktadır.

Geriye sadece tek bir bölüm kaldı ve o da yeni yılın ilk günü bizimle olacak. Final perdesi açılırken, elimizde hesap makinelerimiz ve umudumuzla, bu devasa hikayenin son sözünü bekliyoruz. Elbette Kate Bush dinleyerek..


Paylaş