2003-2015 yılları arasında yayınlanan Two and a Half Men dizisinin finalinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, Jon Cryer hala eski rol arkadaşı Charlie Sheen hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.
İki Emmy ödüllü oyuncu Sheen’i Kuzey Kore liderine benzeterek, aralarındaki maaş uçurumuna dikkat çekti.
"Hayatı dağılıyordu ama üzerine para yağdı"

Jon Cryer, Netflix’te yayınlanan aka Charlie Sheen adlı belgeselde şu ifadeleri kullandı:
"Hayatının her anlamda dağıldığı bir dönemdeydi ve aynı zamanda dizinin bir sezonu için sözleşmesini yenileme sürecindeydi. Ben de aynı dizide rol alıyordum ama onunla aynı pazarlık gücüm yoktu."
Cryer, Charlie Sheen’in sözleşme süreçlerini, Kuzey Kore’nin eski lideri Kim Jong-II’e benzetti:
"Kim Jong-II sürekli deli gibi davranırdı ve bu yüzden ülkeler ondan korkup yardım gönderirdi. Charlie için de aynısı oldu. Hayatı darmadağındı ama bu, CBS’in ona akıl almaz paralar ödemesine engel olmadı. Ben mi? O sırada hayatım oldukça iyiydi ama onun aldığının sadece üçte birini kazanıyordum."

CBS, Sheen için milyonları gözden çıkardı
Cryer ayrıca CBS’in dizinin birkaç sezonunu önceden satışa çıkardığını ve bu nedenle Charlie Sheen’e büyük bütçeler ayırdığını belirtti:
"CBS, dizinin geleceğini önceden sattı. Bu yüzden Sheen için inanılmaz bir bütçe ayırdılar."
Dizinin gidişatı: kaos, değişim ve yeniden başlangıç

2003–2015 yılları arasında 12 sezon süren Two and a Half Men, jingle yazarı Charlie Harper’ın, boşanmış kardeşi Alan ve onun oğlu Jake ile birlikte yaşamaya başlamasını konu alıyordu.
Ancak Sheen’in bağımlılık sorunları ve CBS ile yaşadığı gerginlikler nedeniyle, 2011 yılında diziden kovulmuştu. Dizinin 8. sezonu bu olaylar nedeniyle yarım kalmış, devamında Sheen’in yerine Ashton Kutcher gelerek Walden Schmidt karakterini canlandırmıştı.
Aralarındaki gerilim bitmemiş

Cryer’ın sözleri, yıllar sonra bile Sheen ile yaşanan gerilimin ve eşitsizliğin izlerinin devam ettiğini gösteriyor. Charlie Sheen’in yaşadığı kişisel sorunlar, ona zarar verdiği kadar maddi olarak kazanç da sağladı. Cryer ise bu süreci, "iyi durumda olanın kaybettiği bir pazarlık" olarak nitelendiriyor.
Kaynak: Deadline
Yorumlar