Bir dönemin ruhunu en iyi yakalayan yapımlardan biri olan Stranger Things, artık son perdesine yaklaşıyor. 1980’lerin nostaljisini, dostluğun gücünü ve doğaüstü korkuyu en doğal haliyle harmanlayan dizi, beşinci sezonuyla hikâyesini noktalayacak. Ancak bu bir kapanıştan çok, geçmişin gölgeleriyle yüzleşme sezonu olacak gibi görünüyor. Hawkins artık bildiğimiz Hawkins değil. Upside Down’ın sınırları giderek inceliyor, karakterlerse hem kendi iç dünyalarıyla hem de evrenin karanlık yüzüyle son kez hesaplaşmaya hazırlanıyor.

Dördüncü sezon, dizinin tonunu tamamen değiştiren, hatta kopmak üzere olan seyircinin ısrarla içine çekildiği tarif edilemez bir dönüm noktasıydı. Vecna’nın ortaya çıkışı, sadece yeni bir kötüyü değil, "korkunun kaynağını" temsil ediyordu. Kurbanları üzerinden açılan dört kapı, Upside Down ile gerçek dünya arasındaki dengeyi altüst etti. Max, ölümün eşiğinden dönse de derin bir koma hâlindeydi; Eleven ise güçlerini geri kazanmak uğruna zor da olsa geçmişiyle yüzleşti. Hopper’ın bir Sovyet kampında hayatta olduğu ortaya çıktı, doğrusu sadece o sahne bile dizinin duygusal omurgasını yeniden şekillendirmeye yetmişti. Dördüncü sezonun sonunda, yani biz en son bıraktığımızda, Hawkins’in her yerinden kötülük akıyordu ve artık resmen çatırdayan bir kasaba haline gelmişti. Yani beşinci sezona bir başlangıç değil, zaten çatlamış olan bir sonun içinden giriş yapacağız.
1987’ye hoş geldiniz

Beşinci sezonun 1987 sonbaharında geçeceği doğrulandı. Aradan geçen birkaç yıl, dünyanın değişmesine fırsat tanırken, gerçek hayatta artık çoluk çocuk sahibi olan minik ekibimizin fiziksel değişimini de biz nebze olsun görmezden gelmemize olanak tanıyacak. Hawkins artık karantina altında; şehir halkı askerî gözetim altında yaşıyor. O masum kasaba günleri çoktan geride kaldı. Artık herkesin gözleri, hem fiziksel hem de duygusal anlamda geçmişin yaralarında. Duffer kardeşlerin açıkladığına göre bu sezon "daha hızlı, daha yoğun ve karakter merkezli" ilerleyecek. Hikâye doğrudan Vecna’nın yeniden yükselişiyle başlayacak.

Stranger Things’in beşinci sezonu aslında 2022 yazında yazılmaya başlandı. Ancak Hollywood’daki senarist grevi, birçok yapımı etkilediği gibi, Netflix’in rekorlar kıran bu dizisinin prodüksiyonunu da aylarca geciktirdi. Çekimler sonunda 2024'ün başında başladı ve ekibin açıklamasına göre, her bir bölüm neredeyse bir film uzunluğunda olacak. Duffer kardeşler, "her sahnenin bir anlamı olmasını istedik" diyor. Bu da gösteriyor ki sezon, sinematografik olarak önceki bölümlerden çok daha büyük ölçekte tasarlandı. Hawkins artık yalnızca bir kasaba değil, devasa bir savaş alanı olacak.
Üç perdelik bir final

Netflix, diziyi bu kez tek seferde değil, üç aşamada yayınlayacak. İlk dört bölüm kasım sonunda, sonraki üç bölüm aralık ortasında, final ise 1 Ocak günü yayında olacak. Bu yöntemle dizi, tüm kışı domine etmeyi ve yine bütün ilgiyi üzerine toplamayı planlıyor. Ayrıca her bölümün uzunluğunun ortalama 1 saat 10 dakika civarında olacağı açıklandı. Duffer’lar, final bölümünün ise "şimdiye kadar yaptıkları en büyük iş" olduğunu söylüyor. Bu da demek oluyor ki Stranger Things, kendi mitolojisini büyük bir film gibi noktalayacak.
Kesişen kaderler

Biliyorsunuz ki Eleven, uzun süredir büyük bir kimlik krizinin içerisinde. Güçlerini yeniden kazandı ama bunun bedeli ağır olacak gibi. Mike, Will, Dustin, Lucas ve Max, hepsi kendi kayıplarıyla yüzleşiyor. Max’in uyanma ihtimali sezona duygusal bir yön katarken, Will’in Vecna’yla olan görünmez bağı hâlâ dizinin en büyük gizemlerinden biri. Hopper ve Joyce cephesindeyse bir "normal hayat" umudu var ama Hawkins buna izin verecek mi? Her biri için bu sezon, bir tür büyüme hikâyesine dönüşüyor. Çocuklukları bitmiş, artık gerçek karanlıkla yüzleşiyorlar.
Stranger Things hiçbir zaman "sadece bir canavar hikâyesi" olmadı. Bu final sezonu da büyümenin, kaybetmenin ve yeniden başlamanın ağırlığını fazlasıyla üzerinde taşıyacak. Hawkins çocuklarının artık "çocuk" olmadıkları bir dönemdeyiz. Dostluk, sadakat, fedakârlık ve umudun anlamı bir kez daha sınanacak. Dizi, başladığı yere dönüp o ilk bisiklet sahnesindeki masumiyeti hatırlatmak isterse, bu sezonla tam olarak o duygusal kapanış yapılabilir diye düşünüyorum.
Vecna’nın dönüşü

Dördüncü sezonun sonunda ağır yara alan Vecna, hatırlarsanız tamamen yok edilememişti. Duffer kardeşlerinin ipuçlarına göre, o artık "her yerde ve aynı zamanda hiçbir yerde", yani Upside Down’ın ta kendisi haline gelmiş olabilir. Bu da finaldeki tehdidin fiziksel bir canavardan çok, metafizik bir güce evrileceği anlamına geliyor. Vecna yalnızca düşman değil, Eleven’ın kaderinin ve tüm kasabayı bekleyen tehlikenin de korkunç bir yansıması. İkilinin son yüzleşmesi, dizinin tematik doruk noktası olacak gibi.
Bu sezondan beklentimiz ne?

Seyirci olarak artık yalnızca cevapları değil, duygusal tatmini de arar haldeyiz. Vecna’nın sonu, Eleven’ın kimliği, Upside Down’ın doğası ve daha da uzatabileceğimiz bu listedeki tüm bu gizemlerin çözülmesini umuyoruz. Ama Duffer kardeşlerin tarzını bilen herkes, bunun mutlak bir mutlu son olmayacağını tahmin ediyordur. Belki de bazı karakterler hayatta kalamayacak. Belki de Hawkins bir daha eski hâline dönmeyecek. Ama bir şey kesin: Stranger Things finali, 80’ler ruhunu tüm etmenleriyle iliklerimize kadar işletecek.
Bir çağın kapanışı
Beşinci sezon yalnızca bir dizinin finali değil, bir dönemin vedası olacak. Stranger Things, 1980’leri özlemle anan bir kuşağa büyümeyi, dostluğu ve korkuyla yüzleşmeyi yeniden hatırlattı. Şimdi o hikâyenin kapanma zamanı. Upside Down’ın kapıları belki kapanacak ama bıraktığı iz de uzun süre silinmeyecek. Hawkins’in çocukları büyüdü; belki de artık, onların dünyasından ayrılıp bizim de kendi büyüyüşümüzü kabullenme zamanı.


Yorumlar