It: Welcome to Derry'nin üçüncü bölümü Now You See It, manidar ismiyle dikkat çekmekle birlikte, dizinin şimdiye kadarki en derin karakter incelemesini sunuyor ve yine birtakım riskler almaktan da geri kalmıyor...

🎈
Yazı, It: Welcome to Derry'e dair spoiler içerecek.

1908'de geçen hikâyemiz, bu sefer Derry'nin lanetinin bireysel ve tarihsel köklerini eşzamanlı biçimde ele alıyor. Genç Francis Shaw'un babasıyla olan ilişkisi, dizinin merkezine ahlaki bir çatışma, hikâyenin göbeğine de Pennywise'ın varlığına dair ufak tohumlar yerleştiriyor.

Francis'in anıları

Francis'in henüz küçük bir çocukken tanıştığı Rose, dizinin yerli halk temsiline dikkat çeken önemli bir detay olarak karşımızda. Rose, Derry'nin manevi ruhunu taşırken, ilerleyen dakikalarda arkadaşının hayatını kurtaracak çok önemli bir hamleye de ev sahipliği yapacak...

Yetişkin Francis'in bir general olarak Derry'ye geri dönüşü, dizinin politik alt metnini doldurmakla birlikte aslında bu korku kaynağının bir stratejik hamleye dönüştürüldüğünü de gösteriyor. Şimdilik "varlık" olarak adlandırılan bu yaşam formunu ABD ordusuna kazandırma fikri, dizinin insan doğasına dair yaptığı en sert fakat düşündürücü yorumlardan biri. Kötülük fikri yalnızca o varlıkta değil, onu kullanmak isteyen sistemin içinde de var.

Ayrıca Rose ve General Shaw'un yıllar sonra yeniden karşılaşması, Derry'nin unutturma gücünü bir kez daha gündeme getiriyor. Kentin zaman dışı yapısı, karakterlerin, karakterlerin belleğini bozan bir alan gibi tıkır tıkır... Shaw'un Rose'u hatırlamakta güçlük çekişi kesinlikle kişisel bir unutkanlık değil, Derry'nin içten içe yiyip bitiren lanetinin bir parçası sadece. Görsel açıdan da belirgin sisli tonlarda çekilen bu sahneler dikkatten kaçacak gibi değil, bilinç ile bilinçaltı arasındaki geçişi anımsatan son derece başarılı bir tercih olmuş.

Dostlukla tehdit arasında

Dizinin bir başka hikâye arkı Leroy, Dick ve Shaw arasındaki dinamik üzerinden ilerliyor. Özellikle Dick, psişik yetenekleri sayesinde Pennywise'la fiziksel olmayan bir temas kurarak onu soyut biçimde deneyimliyor. Derry'nin insanları korkuyla değil, korkusuzlukla sınanıyor ve Leroy'un gelecekte It filmlerinde gördüğümüz versiyonuna dönüşme süreci burada başlıyor.

Dick ve Leroy'un akşam yemeği sahnesi de bölümün gerilimini karakter temelli biçimde yükseltiyor. Leroy'un Dick'in zihnine dair farkındalığı iki karakter arasındaki sınırları bulanıklaştırırken Leroy zihninde aynı zamanda soru işaretleri biriktirmeye başlıyor. Bu ikilinin ilerleyen bölümlerdeki diyaloglarını merakla bekleyeceğim artık. 👀

Yeni kuşak

Lilly, Ronnie, Will ve Rich'in yer aldığı gençlerimiz de dizinin tonunu bir nebze hafifletse de hikâyenin diğer yönünü gerginlikle beslemekle meşgul. Ronnie ve Lilly, okulda ve genel olarak Derry Kasabası içerisinde gördükleri muamele dolayısıyla, ilk bölümde başlarına gelenleri birilerine açıklama ihtiyacına girişerek yaşıtlarından yardım istiyorlar.

“Korkunun Doğduğu Yer”: ‘It: Welcome to Derry 1. Sezon 1. Bölüm’ İncelemesi
HBO’nun yeni dizisinin ilk bölümüyle birlikte, Derry’nin ve ‘Pennywise’ın köklerine doğru tüyler ürpertici bir yolculuğa çıkıyoruz.

Bir fotoğraf makinesiyle bu varlığı görüntüleyerek, akıl sağlıklarının yerinde olduğunu, daha da önemlisi o küçük çocukları öldürenin çok tehlikeli bir güç olduğunu kanıtlamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Derry'nin ormanlarının derinliklerine giren çocuklar, izleyiciye Pennywise'ın etkisinin yalnızca yetişkinlerle sınırlı olmadığını bir kez daha hatırlatıyor.

Kan banyosu

Now You See It, genel olarak etkileyici bir dönem atmosferi sunuyor. Fakat ben dizinin, karakterlere odaklanırken büyük bir tempo sorunu yaşadığını düşünüyorum. Korkunun görselleştirilmesi konusunda bazen fazla iddialı davranıyor. Orta kısımlarda yaşanan durulma, yerini son birkaç dakikadaki fotoğraf banyosuna bırakıyor ve sonunda rahat bir nefes alıyoruz.

Sonunda!

Bölümün teması genel olarak dizinin mitolojisine katkı sunan önemli yapı taşlarını yerleştiriyor. Francis Shaw'un hikâyesi, korkunun bireysel bir deneyimden sistematik bir araca dönüşümünü açıklar nitelikte. Çocuk karakterlerin hikâyesi ise bu dönüşümün gelecek nesillere nasıl aktarıldığını gösterirken, kasabalarındaki büyük tehlikeyle nasıl başa çıktıklarını anlatıyor. Her iki anlatı da aynı noktada birleşiyor.

Final sahnesi, hiç şüphesiz bölümün en başarılı anı. Çocukların çektiği fotoğrafların temize çıkmasını beklerken kamera hem karakterlerin hem de izleyicinin bakışını tek bir noktaya sabitleyerek korkunun direkt olarak içimize işlemesini sağlıyor. Derry'ye geldik geleli kendisinden ufak bir işaret, bir gülümseme, minik bir işaret bekliyoruz. Ve işte orada.

"Ama o sadece bir palyaço."

🤡

Paylaş