Anthony Mackie ve Harrison Ford'un başrollerinde yer aldığı Captain America: Brave New World, Kaptan Amerika serisinin, en önemlisi de Marvel Sinematik Evreni'nin önemli yapı taşlarından biri olarak karşımızda.
Filmin en başından itibaren biz izleyicilere sağlam bir tempo ve özgün bir hikâye sunuluyor. Sam Wilson'un Kaptan Amerika olarak yeni bir dönemin başlangıcını simgeleyen film, başta politik alt metinleri ve derin karakter gelişimleriyle dikkatleri üzerine topluyor.
Başarılı açılış

İlk yarısı, alışık olduğumuz Kaptan Amerika filmlerinden aşina olduğumuz tarzda, dünyayı ilgilendiren politik meseleler ve küresel güvenlik tehditlerine dair yerli yerinde bir atmosfer yaratıyor. Bu bölümde izleyicisini oldukça iyi bir şekilde içine çekiyor ve "bu filmde sağlam bir hikâye örülecek" hissiyatı veriyor. Aynı şekilde yine Kaptan Amerika çizgi romanları tarzında, ahlaki ikilemler, toplumsal adalet ve büyük güçlerin kötüye kullanılması temalarının üzerinde duruluyor ve bunlar filmden umduğumuz temel ögeler olmaları dolayısıyla, neredeyse her açıdan oldukça olumlu bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum.
Dengesiz ilerleyiş

Ancak, filmin ikinci yarısında işler beklenildiği gibi gitmiyor. Tempo bir anda düşüyor ve filmin yönü, izleyiciyi şaşırtacak şekilde değişiyor. Aksiyon sekanslarının yetersizliği, özellikle bu tür bir Marvel filminden beklenen enerjiyi izleyiciye iletme konusunda fazlasıyla yetersiz kalıyor. Bu sahnelerin bir kısmı, gereksiz yere uzun ve sığken, diğer bir kısmı ise dengesiz bir biçimde kısa tutuluyor ve ne olduğunu anlayamadan bitiveriyor. Bu da haliyle ilk yarıda kurmuş olduğumuz yoğunluk ve bütünlük hissiyatını kaybettiriyor. Beklenen o büyük patlamalar ve dövüş sahneleri de ne yazık ki izleyiciyi tatmin etmiyor. Finale doğru giden süreçteki aksiyonun eksikliği, filmdeki heyecanı azaltan unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Filmin yıldızı Red Hulk!

Öte yandan, filmdeki asıl parlak nokta başlı başına Red Hulk karakteri. Filmde topu topuna 10 dakika kadar bir ekran süresi olmasına rağmen, hem görsel efektler açısından, hem de karakterin hırçın ve tepkisel doğası bakımından Red Hulk gerçekten beyaz perdeye mükemmel bir şekilde taşınmış. Bu karakterin görsel temsili, filmdeki en güçlü unsurlardan biri olarak öne çıkıyor. İzleyici, Red Hulk’un gücünü ve öfkesini çok iyi hissediyor, bu da filmdeki aksiyon boşluklarını bir nebze dolduruyor. Ancak, Red Hulk’un sahneleri kısıtlı olduğundan, bu karakterin potansiyelini tam anlamıyla izleyiciye sunmak mümkün olmuyor.

Bir diğer dikkat çeken ve bahsedilmeden geçilmemesi gereken nokta ise Harrison Ford’un kuvvetli performansı. Ford’un tavrı ve mükemmeliyetçi yaklaşımı, filmdeki diğer karakterlerle olan etkileşimlerinde belirgin bir şekilde hissediliyor. Usta oyuncunun beğenmediği noktalara gerektiği yerlerde müdahale edip, sahnelerin baştan alınması gerektiği konusunda uyarılar yapması, sadece iyi bir oyuncu olduğunu değil aynı zamanda iyi bir "filmci" olduğunu kanıtlıyor.
Steven Grant Rogers

Sam Wilson’un Kaptan Amerika olarak karşımıza çıkması, izleyicinin beklentilerini karşılamaya çalışan ama bir yandan da ne yazık ki Steve Rogers’ın eksikliğini fazlasıyla hissettiren bir durumu ortaya çıkardı. Wilson, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ve gerçekten de karakterin bu role alışma sürecine tanıklık etmek oldukça ilgi çekici. Fakat, Steve Rogers’ın yokluğu her an hissediliyor ve Sam’in bu role ne kadar uyum sağlayabildiğini görmek biraz zaman alıyor. Bu da filme duygusal anlamda gereksiz bir yön katıyor çünkü biz bu sürecin belirli bir kısmını zaten Falcon and the Winter Soldier dizisinde izlemiştik…

Cameolar...
Tanıdık yüzleri görmek ise, izleyicinin damağında nostaljik bir tat bırakıyor. Ancak, bu karakterlerin de filmdeki kullanımları yeterince verimli değil. Eski dostlarımızın potansiyelleri çok daha iyi şekillendirilebilirdi. Özellikle, karakterlerin daha önemli ve etkili bir rol oynaması, hikâyeyi çok daha derinleştirebilirdi. Bunun yerine, bazı figürler sadece cameo olarak geçici bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Final
Final sahnesi ise, belki de filmin en büyük hayal kırıklığı. Tüm hikâye, karakter gelişimi ve politik temalar üzerine kurulduktan sonra finalde bizi tatmin edebilen, merak ettirebilen bir çözüm beklemek oldukça normal diye düşünüyorum. Neredeyse her yapımının final ya da after credit sahnesine özen gösteren Marvel, Sam Wilson’ı sanki bu konuda dışlamış veya devre dışı bırakmış gibi görünüyor.
Film, bu beklentiyi karşılayamıyor ve arkasında bir boşluk hissiyatı bırakıyor. Hem ana hem de yan karakterler, oyunculuk performansları, atmosfer ve görsel efektler konularında ön plana çıkıyor olsa da, finalin aksiyon açısından da duygusal açıdan da bağ kurma noktasında eksik kalması, Captain America: Brave New World’ü ortalamanın üzerine taşıyamıyor.

Sonuç olarak, Captain America: Brave New World, büyük bir Marvel filmi olmaktan ziyade, The Falcon and the Winter Soldier dizisinin bir bölümüymüş gibi akıllarda yer ediniyor. Sam Wilson’un Kaptan Amerika olarak yeni bir sayfa açması, güçlü karakterlerin bir araya gelmesi ve yeni hikâyelerin başlangıcı umut verici olsa da stabil olmayan durumlar bütünü, filmi büyük bir sinema deneyimi olmaktan uzaklaştırıyor. Bu yüzden de film, sadece Kaptan Amerika hayranları için değil, daha geniş bir izleyici kitlesi için de beklenenin maalesef ki altında kalıyor.

Yorumlar