Önümüzdeki hafta sezon finaliyle izleyicilerine veda edecek olan The Boys, final öncesinde işlerin iyice düğüm olduğu ve birbirine karıştığı bir bölümle karşımıza çıktı.
"Antifa"
Kendilerini "Antifa" yani "Anti Trump destekçisi" olarak adlandıran ailelerin çocuklarına, anne ve babalarını ihbar etmelerini tembihleyen, irrite edici konuşmaları ve fazlasıyla kafa ütüleyici bir noel çocuk programıyla açılış yapıyoruz.
"Anneniz eşcinsel evliliği destekliyor mu?", "Babanız bir sosyalist mi?", "Aileniz bodrum katına kapattıkları mültecilere işkence etmiyor mu?" şeklinde sorular soran bir kukla ve yanında bunlara katlanmak zorunda kalan zavallı Ryan. Şimdiye kadar karşılaştıklarımıza bakacak olursak, Vought damgalı herhangi bir şeyin aşırıya kaçmama imkânı zaten yok, ancak çocukların beyinlerini şimdiden bu korkunç kuklalarla yıkamaları onlar için bile biraz rahatsız edici.
Ryan’ın karakter gelişimi fazlasıyla çalkantılı ilerliyor. Henüz kendini keşfetmeye çalışan bir çocuk olduğu için bu durumun son derece normal olduğunu düşünüyorum fakat yine de babası Homelander gibi biri olunca insan bu çocuğun ve insanlığın geleceği için biraz endişelenmiyor değil.
Ayrıca The Seven kuklalarının The Avenue V Christmas Special'da söylediği When You See Something, Say Something adlı, Amerika Birleşik Devletleri politikası içerisindeki sağcıları eleştiren şarkısı da dikkatten kaçacak gibi değildi. The Boys, her şeyde olduğu gibi siyaset konusunda da tepki göstermekten hiçbir zaman çekinmeyen bir dizi, ancak bir süredir de bu denli kuvvetli siyasi göndermelere de rastlamamıştık.
Robert Singer'a suikast planları
Başkan Robert Singer'ın saltanatını devirmek üzere planların yapıldığı geçtiğimiz bölümde Tek Knight'ın malikanesinde gizli bir parti verildiğini görmüştük.
Dallanıp budaklandıkça önü alınamayan, hatta ana karakterlerimizden birini fazlasıyla travmatize eden bölüm, bizi A-Train'in The Seven içerisindeki sızıntı olmasının Homelander tarafından öğrenilmesiyle Sage'i takımdan attığı bu bölüme getirdi. Fakat ondan öncesinde A-Train'in, Sister Sage'i yeşil parkalı gizemli bir adamla konuşurken görüp fotoğraflarını çektiğini gördük.
Robert Singer'ı devirmek için yapılan planın bir parçası olduğunu öğrendiğimiz bu adım, Amerikan tarihinde fazlasıyla aşina olduğumuz, başkanlara yapılan suikastlara, özellikle de John F. Kennedy suikastına yapılmış fazlasıyla iyi bir gönderme.
Yalnız sadece iyi bir gönderme olmakla kalmıyor çünkü ben tam da bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturduğum dakikalarda Amerikan tarihi adına çok önemli diyebileceğimiz tarihi bir başka olaya daha şahitlik ediyoruz.
Donald Trump'a suikast girişimi
Eski Amerika Birleşik Devletleri başkanı Donald Trump'a, Pensilvanya'da düzenlenmiş olan miting sırasında suikast girişiminde bulunuldu.
Önümüzdeki seçimlerde de aday olacağını açıklayan Cumhuriyetçi başkan adayının kürsüde konuşma yaparken ani bir şekilde başlayan patlama seslerinin hemen ardından sağ kulağından yaralandığı görüldü.
Korumaları tarafından etrafı sarılan eski başkanın sağlığının iyi olduğu ve şu sıralarda tıbbi muayeneden geçmekte olduğu bildirildi.
Ateşi açan ve kendi çevresinde Anti-Cumhuriyetçi açıklamalarıyla tanındığı söylenen 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks ise olay yerinde yaşamını yitirdi.
Tanıdık geldi mi? 👀
Lee Harvey Oswald
Yazının başlığının bölümle ilgisini sorguluyor olabilir hatta açmadan önce anlamsız bulmuş bile olabilirsiniz. Ancak şu sıralarda Amerikan medyasında yaşanan bu olay üzerine bu bölüm için daha uygun bir başlık olamazdı diye düşünüyorum.
Lee Harvey Oswald ismine mutlaka bir yerlerde rastlamışsınızdır. Her ne kadar aksini kanıtlayacak spekülasyonlar var olsa da biz kendisini 1963 yılının 22 Kasım'ında, 35. Amerika Birleşik Devletleri başkanı John Fitzgerald Kennedy'i hayattan koparan kişi olarak biliyoruz.
Aslen bir deniz piyadesi olan Oswald, ABD'den SSCB'ye iltica eden ilk vatandaş olarak biliniyor. Marksist olduğu düşünülen Oswald'ın Kennedy'ye olan takıntısının, Kennedy'nin Küba topraklarında gerçekleştirmek üzere kurduğu planlar olduğu düşünülürken; Oswald, kim tarafından işe alındığı veya fonlandığı ortaya çıkarılamadan Kennedy'den sadece iki gün sonra başka bir suikasta kurban giderek hayatını kaybediyor.
Sayısız kitaba, diziye, filme konu olmuş bu olayın bir benzeri The Boys evreninde de yaşanmak üzere. Sage'in özellikle de Oswald'a benzerliğiyle dikkat çeken bir adamla Başkan'a karşı düzenleyeceği suikast olayı, Trump'ın da başına gelenlerin ardından seyirciyi artık tam anlamıyla radarı içerisine almış durumda. The Boys'un politik göndermeleriyle meşhur olduğunu daha önce bol bol belirtmiştik fakat tarihle ve güncel olaylarla bu kadar paralel ilerlemesi bu bölümde bize de biraz sürpriz oldu.
Webweaver ÷ 2
Homelander'ın Sage'e olan kızgınlığını bir fırsat olarak kullanan Firecraker'ın "dünyanın en zeki insanı" Sage'in ilmek ilmek işlediği planlarını, sahip olduğu bir çift süt merkezi ile nasıl yerle bir ettiğini gördük. Olan burada hiçbir suçu olmayan Webweaver'a oldu belki ama bu sahne bize Homelander'ın gözümüzde büyüttüğümüz kadar zeki ve güçlü bir varlık olmadığını, aslında çok basit bir içgüdüye bile hâlâ yenilebilecek ve zayıf arzular besleyebilecek kadar bir insandan fazlası olmadığını gösterdi bize.
Ambrosius
Deep'in en derin fantezilerinin öznelerinden olan Ambrosius'un başına bir şeyler geleceğini uzun zamandır konuşuyoruz. Fakat ben bunun Deep'in kız arkadaşını öldürmesiyle değil, akvaryumunun temizlenmemesinden kaynaklı bir problemle olacağını düşünmüştüm.
Ayrıca, hayvan yataktayken hayatta kalabiliyor ama kendi odasına geçince nefes alamadığını söylüyor, bu noktayı pek mantıklı bulmadım ama neyse.
Starlight'lar
The Boys'un çizgi romanlarında bol bol karşımıza çıkan şekil değiştiricilerin bu bölümün aksiyonunu artırma konusunda da büyük faydası olduğunu söyleyebiliriz. Starlight'ı hapsettikleri yer fazlasıyla korkunç görünmekle birlikte bölümün sonunda yaşananların Annie'nin yapacağı türden şeyler olmadığını bir türlü fark edemeyen Hughie'yi de önümüzdeki zamanlarda büyük sıkıntı bekliyor olacak.
Kapanış
Bu şekil değiştiren varlıkların tehlikeliliği ve Hughie'nin pek parlak bir çocuk olmaması dolayısıyla Starlight'ın akıbeti pek iç açıcı görünmüyor. Giderek kafayı kıran Butcher'ın da aynı şekilde. Geçen bölümde tam anlamıyla bir halüsinasyon olduğu doğrulanan Joe Kessler'ın daha sık karşımıza çıkmaya başladığını ve Butcher'ın iyi yanını temsil eden Becca'nın da artık ortalıkta daha az görünmeye başladığını fark etmişsinizdir. Anti-hero'luktan giderek villain kategorisine dahil edilmeye çalışılan bir Butcher söz konusu ve artık onun için son dakikalar oynanıyor gibi görünüyor.
Frenchie'nin anlamsız tripleri ve Mother's Milk'in sıkıcı aile dramaları derken, Webweaver ile Starlight olayı ve Black-Noir ile Deep'in dayak yemesi dışında aksiyonun tamamen seyreltildiği ve bana göre zaten birikmiş olan soru işaretlerinin üzerine daha da fazlasını ekleyen bir bölümü geride bıraktık.
Bakalım, sezon finalinde dört bir yana dağılmış olan bu pisliği toparlayabilecekler mi, yoksa daha da fazlasını sıvamakla mı meşgul olacaklar... Merakla bekliyoruz.
Yorumlar