1996 yılında Brian De Palma’nın yönetmenliğinde vizyona giren Mission: Impossible, başlangıçta klasik bir casus gerilim filmi olarak sinema tarihine adım attı. Ancak zamanla sıradan bir uyarlamadan çok daha fazlasına dönüşerek Hollywood’un en istikrarlı ve heyecan verici aksiyon serilerinden biri haline geldi. Tom Cruise’un Ethan Hunt karakterine hayat verirken gösterdiği fiziksel performans ve yapımcılık vizyonu, bu seriyi ayakta tutan en büyük itici güç oldu.

Her yeni filmde çıtayı biraz daha yükselten Cruise, yalnızca başrol oyuncusu değil, aynı zamanda projelerin kreatif motoru haline geldi. Serinin sembolü hâline gelen çılgın aksiyon sahneleri, uçurumdan motosikletle atlamalar, gökdelenlere tırmanmalar, havada serbest düşüşler, sadece teknik açıdan değil, seyir zevki olarak da izleyicinin nabzını sürekli yüksek tutmayı başardı. Serinin en iyi yönetmenlik dokunuşlarıysa, özellikle Christopher McQuarrie'nin kamera arkasına geçmesiyle belirginleşti.

Sekiz filmlik bu serüven boyunca Mission: Impossible, türün kalıplarını yıkan, yeniden tanımlayan ve aksiyonu sinematik bir gösteriye dönüştüren özel bir yer edindi. Her film farklı bir tonda ilerlese de ortak payda hep aynı kaldı: Takım çalışması, imkânsız görevler ve Tom Cruise’un dur durak bilmeyen temposu. Şimdi gelin, serinin en kötüden en iyiye doğru sıralanmış filmlerine birlikte göz atalım.
8- Mission: Impossible II (2000)

John Woo imzalı ikinci film, serinin en kısa sürenlerinden biri olmasına rağmen izlenmesi en zor olanı. Utah’ta serbest solo tırmanışla açılan etkileyici sahneye ve Thandiwe Newton’ın cazibeli hırsız karakterine rağmen, film hızla dağınık bir biyolojik silah hikâyesine dönüşüyor. Hans Zimmer’ın sıradışı bir şekilde etkisiz kalan müziği ve Woo’nun uçan güvercinler, yavaş çekim çatışmalar içeren ağır abartılı görsel dili de filmi kurtaramıyor. Ama en azından Cruise’un saçları şahane diyelim...
7- Mission: Impossible III (2006)

J.J. Abrams’ın yönetmen koltuğunda oturduğu bu film, seriye yeni bir enerji kazandırıyor. Ethan Hunt, normal bir hayat sürmeye çalışırken aynı zamanda tehlikeli bir biyolojik silahın peşinde. Simon Pegg’in Benji olarak tanıtılması ve Philip Seymour Hoffman’ın karizmatik kötü karakteri Owen Davian performansı fazlasıyla dikkat çekici. Ancak her şeye rağmen film, unutulmaz sahnelerden yoksun ve oldukça karanlık bir ton taşıyor.
6- Mission: Impossible - The Final Reckoning (2025)

Serinin en taze filmi The Final Reckoning, özellikle ilk 30 dakikasında zayıf bir başlangıç yapıyor. Önceki filmleri ve özellikle ‘Dead Reckoning’ ile M:I III’teki "rabbit’s foot" objesini hatırlatmaya çalışırken fazlasıyla karmaşıklaşıyor. Karakterlerin kendini feda edişi etkisiz kalıyor. Yine de Ethan’ın Rus denizaltısına sızma sahnesi ve çift kanatlı uçakta geçen aksiyon sekansı oldukça etkileyici. Ama bu kez duygusal bağ kurmak zorlaşıyor.
5- Mission: Impossible (1996)

Brian De Palma’nın yönettiği orijinal film, düşük teknolojili ama yüksek gerilimli sahneleriyle hâlâ ayakta duruyor. CIA merkezine yapılan o meşhur sessiz sızma sahnesi bugün bile hafızalardaki yerini koruyor. Görsel efektler yaşını belli etse de, klasik bir casus gerilim filmi olarak ilk Görevimiz Tehlike'nin değeri çok büyük.
4- Mission: Impossible - Ghost Protocol (2011)

Brad Bird yönetmenliğinde, serinin en büyük sıçrama yaptığı film Ghost Protocol. Dubai’deki Burj Khalifa tırmanışı, Cruise’un fiziksel performansının zirvesi. Komik aksaklıklar, çalışmayan teknolojiler ve Cruise’un "ben de ne yaptığımı bilmiyorum!" havası filme eğlenceli bir hava katıyor. Ancak finaldeki otomatik otopark kavgası, zayıf bir kapanış sunuyor.
3- Mission: Impossible - Dead Reckoning Part I (2023)

Yapay zekâ tehdidini merkezine alan bu film, devasa aksiyon sekansları ve karakter dinamikleriyle dikkat çekiyor. Ethan’ın motosikletle uçurumdan atladığı sahne ve tren sahnesi filmin en unutulmaz anlarından. Ancak bir yandan da serinin kendini tekrar etmeye başladığı duygusu hissediliyor.
2- Mission: Impossible - Rogue Nation (2015)

Serinin en dengeli ve iyi işlenmiş filmlerinden biri. Rebecca Ferguson’ın Ilsa Faust karakteri, Ethan Hunt’a gerçek anlamda denk düşen bir ortak olarak öne çıkıyor. Viyana Operası’ndaki suikast sahnesi sinematografik açıdan serinin en zarif anlarından. McQuarrie’nin ilk yönetmenliği ve ayrıca serinin yeni dönemini de başlatıyor.
1- Mission: Impossible - Fallout (2018)

Serinin hayranlar tarafından tartışmasız olarak zirvesi olarak kabul edilen filmi: Fallout. Nükleer tehdidi durdurmaya çalışan Ethan Hunt, HALO atlayışından motosiklet kovalamacasına, helikopter takip sahnesine kadar nefes kesici bir tempo yakalıyor. Henry Cavill’ın canlandırdığı August Walker karakteri, en iyi M:I kötü adamı olarak nitelendiriliyor. Lorne Balfe’ın müzikleri, en az kovalamaca sahneleri kadar unutulmaz. Fallout, yalnızca bir M:I filmi değil, modern aksiyon sinemasının da zirvelerinden biri olarak anılıyor.
Kaynak: The Hollywood Reporter
Yorumlar