Small Things Like These, İrlanda’nın soğuk ve sisli sabahlarına uyanan bir film ve perde sanki nefes almayı unutan kasabanın iç çekişiyle açılıyor. Yıl 1985. Ama daha da geçmişteymişiz gibi hissediyoruz, çünkü küçücük kadınların çığlıkları duvarların ardında yankılanıyor. Cillian Murphy’nin hayat verdiği Bill Furlong, gözleriyle konuşan, sessizliğiyle anlatan bir adam. Bir maden işçisi. Her sabah elleriyle kazdığı karanlığın içinden, yine elleriyle çıkmaya çalışıyor. Ama bu kez kazdığı yer bir maden değil, vicdanının ta kendisi.

Claire Keegan’ın aynı adlı kısa romanından uyarlanan bu yapım, izleyicisini sakin bir kasabanın içine bırakıyor. Fakat bu sakinlik, yüzeyde duran bir perde sadece. Altında İrlanda’nın karanlık geçmişine açılan kocaman bir kapı var.
Film, İrlanda’da uzun yıllar boyunca Katolik Kilisesi’ne bağlı çalışan Magdalene Çamaşırhaneleri'ni merkeze almıyor belki, ama onların gölgesi her sahnede hissediliyor. Toplumdan dışlanan, "ayıplı" görülen kadınların zorla çalıştırıldığı bu yerler, din adı altında işlenmiş sistematik şiddetin bir merkez üssü gibi. Sonuncusu 1996 yılında kapatılmış. Daha birkaç on yıl önce böyle bir düzenin var olması bile tüyleri diken diken etmeye yeterken, film üstü günahlarla kapatılmış olan bu gerçeği benim gibi yeni öğrenmiş olanların yüzüne tokat gibi çarpıyor doğrusu.

Bill, yaşamını zor bela sürdüren, sakin, sessiz bir adam. Film boyunca doğru düzgün kimseyle iletişim kurmuyor. Eşiyle ilişkisi oldukça yüzeysel, dertlerini anlatsa da bir türlü dinletemiyor. İçine kapanıyor, susuyor. Filmdeki bu suskunluk sadece karaktere değil, atmosferin tamamına yayılmış. Diyaloglar çok az, sessizlik ise adeta başrolde. Ama o sessizlik, çok şey anlatıyor.

Filmde dört mevsim kış yaşanıyor sanki. İrlanda’nın gri göğü, ıslak yolları, sisli sokakları hikâyenin ruhuna işlemiş. Mekânlar, karakterlerin duygusal durumunu yansıtıyor. Soğuk ve boş. Ama ilginç bir şekilde bir o kadar da dolu. Bu boşluk, karakterlerin iç dünyasına dair de çok şey söylüyor. Özellikle Bill’in çocuklarına bakarken gülümsediği anlar, onun hâlâ içindeki sevecen adamı dışarı çıkardığı nadir anlardan biri. Ve bu, film boyunca görüp göreceğimiz en büyük umut ışığı.

Çamaşırhanede olanlarla karşılaşma anından itibaren Bill’in yaşadığı içsel çatışma yavaş yavaş büyüyor. Olaylara doğrudan bir tepki vermiyor ama belli ki bu çamaşırhanede gördüğü, işkence altında olan ve muhtemelen kendi çocuklarıyla yaşıt genç kadınlar, içinde fırtınalar kopmasına neden oluyor. Elinden bir şey gelmeyeceğini bile bile çabalaması, iyi biri olmanın, hatta belki de bir insan kalabilmesinin göstergesi. Onu büyük kahraman yapan bir eylemi yok ama böyle küçük şeylerin, ne kadar büyük etkiler yaratabileceğini bize göstermeye çalışıyor.
Film, bu bahsi geçen çamaşırhaneler hakkında hiçbir şey bilmeyen biri için fazla durağan ya da sıradan gelebilir. Ama arka plandaki tarihe dair birkaç paragraf okuduktan sonra, izlediğimiz şey birden bambaşka bir anlam kazanıyor. Bir kurgu olmaktan çıkıyor, sessiz bir tanıklığa dönüşüyor. Ve bu hikâyenin ne kadar sarsıcı olduğunu ise işte asıl o zaman fark ediyorsunuz.

Cillian Murphy’ye ayrıca bir parantez açmam gerektiğini düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllarda kariyerinin ilk Oscarı’nı kucaklayan aktör, film boyunca uzun tek bir cümle bile kurmuyor. Ama bir bakışıyla, karakterin iç dünyasını insanın iliklerine kadar hissettiriyor. Sessizliğini, utancını, çaresizliğini öyle ustalıkla taşıyor ki, anlatmak için cümlelere ihtiyacı dahi yok.

Yaşadığımız dünyanın, insanların acımasızlığını, İrlanda'nın küçük bir kasabası aracılığıyla anlatan Small Things Like These, yüksek sesle bağırmayan ama uzun süre kulakta çınlayan bir film. Kısa süresi dolayısıyla izlemesi kolay, konusu dolayısıyla sindirmesi zor, fakat en azından herkesin bir nebze dahi olsa hakkında bilgi edinmesi gereken bir hikâyeye sahip. Bazı şeyleri unutmamak, bazı yüzleşmelerden kaçmamak ya da en basitinden insanlığımızı hatırlamak için. Çünkü güvendiğimiz bazı duvarlar ardında, "günah çıkarma", "tanrıyla bir olma", "eğitilme" gibi kavramlar, ne yazık ki düşündüğümüz kadar masum biçimlerde gerçekleştirilmiyor.

Yorumlar