Lost, The Walking Dead, Fringe, belki biraz da 11.22.63…
Saydığım dizileri zamanında deneyimleyip gerilimlerinin tadına doyamayanlardansanız, kollarını açmış bir şekilde sizi bekleyen bir önerim olacak: From.
Tamamen rastgele karşılaştığım bu keşfedilmeyi bekleyen cevher, Amerika Birleşik Devletleri’nin Maine bölgesinin yakınlarında olduğunu tahmin ettiğim (elimizde sadece birkaç ipucu var, tam lokasyon belli değil) bir kasabada yaşanan gizemli olayları konu ediniyor.
Girişin olduğu fakat çıkışın olmadığı bu gizemli kasabada geceleri hayatta kalmak ise neredeyse imkânsız. Tam boyutlarda birer sağlıklı insan görünümünde, suratlarına asılmış olan iğrenç gülümsemelerle birlikte kapınızda beliren bu canavarlara eğer hazırlıksız yakalanırsanız, kendinizi vahşi bir biçimde lime lime edilmiş bulabilirsiniz. Nereden geldikleri, kimin nesi oldukları ise belirsiz… (Henüz)
Lost’a benzerliği konusu üzerinde yeterince durmadığımı düşünüyorum. Çünkü iki yapım arasında; Lost’ta Michael karakterine hayat veren Harold Perrineau’nun burada başroldeki Boyd Stevens olarak ve Lost’un yapımcıları arasında yer alan Jack Bender’ın From’un yapımcıları ve yönetmenleri arasında yer alıyor olması dışında da fazlasıyla benzerlik bulunuyor.
Örneğin iki yapım da insanların kurtulmasının mümkün olmadığı, sıkışıp kaldıkları mekânlarda geçiyor. Her iki yapım da siyah ve beyaz özellikleri neredeyse eşit olan, iyi ya da kötü olarak niteleyemeyeceğimiz "gri" karakterlere ev sahipliği yapıyor. Her iki yapım da paranormal olaylar, durumlar ve varlıklar içeriyor. Müzikleri ve atmosferi de kesinlikle birbirlerini andırıyor ve en önemlisi de heyecanı Lost gibi her zaman maksimumda tutarak sıkılmanıza asla olanak tanımıyor.
Issız, ormanlık bir bölgede karavanlarıyla yolculuk etmekte olan bir aile, yolun ortasında devrilmiş olan büyük bir ağaçla karşılaşınca yoldan sapmak durumunda kalıyor. Devam ettikleri yol, onları ürkünç, tuhaf ve küçük bir kasabaya getiriyor. Buradaki sakinlerden yol tarifi isteyen ailenin babası Jim, düz gitmeleri konusunda bir uyarı alsa da ne kadar giderse gitsin yollarının aynı kasabaya çıktığını fark ediyor. Bir süre sonra Matthews ailesini büyük bir kaza bekliyor.
Aynı yoldan geçmekte olan başka bir aracın da karıştığı kaza, geceyi bu ürkünç yerde geçirmeleri için bu insanları mecbur bırakıyor. Matthews ailesinin küçük çocukları Ethan ve diğer arabadan da bir yetişkinin ağır yaralanmasıyla sonuçlanan kazalar, birçok şeye sebep olmakla birlikte büyük bir başlangıcı temsil ediyor.
60’lı, 70’li yıllardan kalmış gibi görünen (ki muhtemelen öyle) ve Stephen King’in JFK suikastına odaklanan efsane kitabından uyarlanan 11.22.63 dizisinin temasına benzerliğiyle dikkat çeken bir ortamın çevrelediği bölgenin sakinleri, yaralanan yolculara ellerinden geldiğince yardım etmeye çalışıyorlar fakat geceleri ortaya çıkan mahlukatlar konusunda ikna edici olmak, onlar için fazlasıyla zorlayıcı. Kasabaya her yeni gelen üye bu konuda adapte olma problemi yaşıyor. E tabii ki haksız değiller.
Ana karakterlerimizden biri olan Boyd Stevens, kasabanın güvenliğinden sorumlu bir Şerif görevini üstleniyor. Uçtan uca; postane, lokanta, revir, çeşitli kurumlar ve evlerle çevrili olan kasabanın bir ucunda ise topluca yaşamak isteyenlerin olduğu büyük bir şato mevcut. Bu ev ise Boyd ile geçinmekte güçlük çeken kasabanın bir diğer dominant ismi Donna'nın elinde.
İlk bakışta gerçekten ürkünç gelen kasaba halkıyla zaman geçirmeye, tanımaya ve her birinin hikâyesine dahil olmaya başladıkça ısınıyoruz ve aslında her birinin normal bir insandan farksız olduğu, sadece bu korkunç yer dolayısıyla neşe ve enerjilerini yitirdiğini anlıyor, bir noktadan sonra onlara fazlasıyla hak veriyoruz.
Yaşanan ürkünç, paranormal olayları bir yana bırakıp, tüm bu hengâme yetmiyormuş gibi bir de trajedilere ev sahipliği yapmaya başladığımız hikâyemizde her karakterin öyküsü fazlasıyla merak uyandırıcı. Fakat şimdiye kadar üç sezonu yayınlanmış olan From, sadece birkaç karakterin buradan önceki yaşamına ufacık bir mercek tutarak kendisini kapalı kutu olarak tutmaya devam ediyor.
Dizinin, birbirinden ayrı ilerleyen hikâye arkları, ortak noktalarda ilginç şekillerde kesişen tesadüf kümeleri, keşfettikçe ilginçleşmeye devam eden olaylar ve yeni karakterlerle, her sezonunda ivmeyi giderek artırdığını söyleyebilirim. Zekice ve merak uyandırır biçimde yazılmış senaryosu bolca övgüyü hak ediyor. Hatta ben bağlantıların anlatılma biçimini bir tık da Dark’a benzettim doğrusu. Yazının başından beri diziyi şuna buna benzetiyorum ama From’un çok farklı bir tadı ve tarzı var. Esinlenme durumunu tadında bırakarak çok güzel bir yol çizmiş kendisi için.
Çok uzun zamandır bu kadar sürükleyici bir yapımla karşılaşmamıştım. Eski dizilerin akıcılığı ve güzelliğini arayanlara birebir geleceğini düşündüğüm bu güzel yapımı hiç tarzı olmayanlara dahi önermek isterim. Türkiye'de şu anda TV+’tan ulaşabileceğiniz bu MGM+ dizisini izlediğinize pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz.
Karanlık bastığında evden dışarı çıkmamanızı ve kapıya bir tılsım asmanızı tavsiye ederim. Ne olur ne olmaz. Keyifli seyirler... 🥶
Yorumlar