Örneklerini; Keşke 30 Olsam (2004), Face/Off (1997), 17 Again (2009) ve daha sayamayacağımız kadar çok yapımla çeşitlendirebileceğimiz beden değiştirme mevzulu filmlerin çok ilginç bir cazibesi var. İster aksiyon ister komedi olsun, takip etmesi bir nedenden ötürü çok zevkli oluyor ve Freaky Friday de bunun en iyi örneklerinden bir tanesi. 

Utanarak söyleyeceğim, yirmi bir yıllık bu filmden daha geçtiğimiz günlerde ikinci film onayını aldıktan sonra haberim oldu desem yeridir. Bu arada onun haberini de hemen şuraya iliştirelim.

’Freaky Friday’e Devam Filmi Geliyor
22 yıl sonra gelen devam filmi ‘Freakier Friday’, 2025 yılında gösterime girecek.

Taze taze izleyip yorumlamak ve izlemediyseniz sizlere de önermek istedim. Uzun zamandır süper kahraman filmlerinin veya devam etmekte olan bir serinin uzantısı olmayan "normal" bir filmde en son ne zaman eğlendim hatırlamıyorum bile.

2000’li yıllar filmlerinin her köşesinde karşılaşabileceğimiz tipik ergenlerden biri olan Anna, psikolog annesi Tess ve yerden bitme kardeşi Harry ile başı belada olan, dersleri yeterince kötü, sık sık ceza alan ve kendi çapında popüler olan bir rock grubunda gitarist bir kızımız.

Kısa süre önce kaybettiği babasının yasını kendi içinde tutmakta. Anna’nın tutarsız asabiyetini bununla da açıklayabiliriz belki ve annesinin çok yakında Ryan isimli adamla evlenecek olmasından dolayı da büyük bir endişe duyuyor. Aslında bu durumun fazla aceleye getirildiğini düşünüyor. Anlaşılacağı üzere anne-kız arasında korkunç ölçüde bir iletişimsizlik mevcut. 

Kehanet

Annesi, annesinin nişanlısı Ryan, kardeşi ve büyükbabasıyla birlikte bir Çin restoranında akşam yemeğine çıkan Anna’nın burada başına hiç olmayacak bir şey geliyor. Her zamanki gibi didişen anne-kız, restoran sahibinin bilge büyükannesinin dikkatini çekiyor ve bu yaşlı kadın onlara birer fal kurabiyesi getiriyor. İlk olarak bir deprem olduğunu zanneden ikili, bu sallantıyı sadece kendileri hissettiği için durumu garipsiyor ancak işin kokusu ertesi gün çıkmaya başlıyor. 

Birbirlerinin bedenleri içerisinde uyanan Tess ve Anna, bir gece önceki kurabiyenin lanetli olduğunu fark edip durumu düzeltmesi için restoran sahibinin yanına geliyorlar ve burada tam olarak beklediklerini bulabildiklerini ne yazık ki söyleyemiyoruz: 

“Faldaki kehaneti gerçekleştirene kadar yer değiştiremezsiniz.”

Tabii karakterlerimiz bu restorana adım atana kadar onları bir dizi sürpriz bekliyor. Öncelikle birbirlerinin bedenleri içerisine geçmeleri, Tess’e ekstra sürpriz oluyor. Çünkü kısmen piercing karşıtı olan kadın, kızının gizlice göbeğini deldirdiğini görüyor.

Fiziksel sürprizler bir yana, kafa karışıklığı yaratmamak adına, daha doğrusu bir psikolog olan Tess’in ifadesiyle “deli damgası yememek adına” durumu çevreleriyle paylaşmama kararı alıyorlar ve bu da bir süreliğine birbirlerinin sosyal çevreleri içerisine dahil olmaları anlamına geliyor. 

Doktor olmaya dair hiçbir fikri olmayan Anna, annesi tarafından tembihlenmesine rağmen Tess’in bedenindeyken birkaç hastasına yardımcı olmaya çalışıyor ve öğrenci olmaya dair eser miktarda bilgisi olsa da döneminin çevresinin ne kadar zorba olabileceğine dair hiçbir fikri olmayan Tess ise Anna’nın bedenindeyken kendini hiç olmadığı kadar zorlu durumlar içerisinde buluveriyor. 

Şapka çıkartılacak performanslar

Jamie Lee Curtis ve Lindsay Lohan'ın birbirlerine karşı adeta kapalı birer kutu olan bu iki insanı canlandırdıkları her sahnede aradaki yaş farkını özenle ortaya çıkarttıklarını görebiliyor ve iki oyuncunun da performansları sırasında ne kadar eğlendiğini gözlerinizle yakalayabiliyorsunuz. Curtis’in genç kız performansı dakikalarca alkışlanacak kadar inanılası ve Lohan’ın da bu sıralarda henüz 17 yaşında küçük bir kız olduğu göz önüne alınırsa, inanması güç belki ama 40’lı yaşlarındaki bir anneyi başarıyla canlandırdığını söylemek kesinlikle mümkün. 

Bir de Jake mevzusu var...

Anna'nın okulunda kendisinden birkaç yaş büyük olan ve sürekli ceza odasında yollarının kesiştiği Chad Michael Murray tarafından canlandırılan yakışıklı bir çocuk var. Tess, bu çocuk motor kullandığı ve annelere göre motor kullananlar tehlikeli tipler olabileceği için kızının onunla iletişim kurmasını asla istemiyor. Fakat Anna'nın bedenine geçtikten sonra Jake hakkında ön yargılı davrandığının farkına varmasına neden olacak birkaç gelişme oluyor. Onu da izlediğinizde görün diyelim. 🙃

Özetle, yaşadıkları büyük bir travmanın ilacını uzak doğu kültürünün bir parçası olan falda bulan anne-kız, birbirleri hakkında şimdiye kadar dikkat etmedikleri harika detayları keşfediyorlar. Tabii bu yolculukta bizi bol bol kahkahaya boğmayı ve 2000'li yıllar filmlerine neden bu kadar takıntılı olduğumuzu hatırlatmayı da unutmuyorlar.

Freaky Friday'in aslında Jodie Foster ve Barbara Harris'in başrollerini paylaştığı 1976 yılı versiyonundan uyarlama bir Disney filmi olduğunu da söyleyeyim yazımı tamamlamadan önce. Böyle güzel uyarlamalar her zaman başımızın tacı.

Geç tanıştığım bir film oldu fakat serinin yolda olan devam filmi Freakier Friday'i ilk günden ve en ön koltuktan izleyeceğimi belirtmek isterim. Böyle değerli yapımları platformlara sürüklemeyip seyircinin sinemada deneyimleyip özlem gidermesine karar verdikleri için de ayrıca tebrik ediyorum. Umarım sizler de izlediğinizde en az benim kadar eğlenirsiniz, okuduğunuz için teşekkürler. 😌🎉


Yaren’in Köşesi
muggle’lar mı? onlar hiçbir şey görmezler ama çatal batırırsan hissederler. merhaba, ben Yaren. çocukluğumdan beri tutkunu olduğum fantastik dünyalara, filmlere, kitaplara, dizilere ve çizgi romanlara dair videolar yapıyorum. ben bu videoları yaparken çok eğleniyorum, eğer siz de bana eşlik etmek isterseniz, kanalımı takip edebilirsiniz :)
Paylaş