Prime Video’nun çok izlenen dizisi The Lord of the Rings: The Rings of Power’da ikinci sezonun beşinci bölümünü geride bıraktık. Önceki sezona oranla başka bir yol izlemeye niyetli görünen dizi, çabasını kanıtlamak adına fazlasıyla uğraşıyor ancak sanıyorum ki bu bile ilk sezonun hezimetini kaldırmaya yetmeyecek. 

"IV. Durin", "Disa"
⚠️
Yazı, dizinin ikinci sezon beşinci bölümünden spoiler içeriyor olacak, lütfen dikkat et. 

Kendisinden beklenenden yüksek bir performans ile sezona başlayan The Rings of Power, az önce de belirttiğim gibi değişim arayışı içerisinde olduğunu fazlasıyla belli ediyor. Öyle ki, hak ettiği biçimde olmasa da en azından seyirciye bilgi sunabilmek için çabalayan Halls of Stone bölümünde Cüceler için dövülmüş olan yüzüklerin yaratabileceği hasarlara tanık oluyor, Khazad-dûm’u tehdit altında bırakan olaya bakış atıyor ve hatta Annatar’ın yalanları ile çevrelenmiş olan Celebrimbor’un çöküşünün başlangıcına şahitlik ediyoruz. 

"Celebrimbor"

Elfler yüzüklerin güvenilir olup olmadığı konusunda birbirini yemeye devam ederken, bölüm Kral III. Durin’in kendisi için yapılan güç yüzüğünü kullanmaya başlamasıyla açılıyor ve Sauron’un Cüceler için yüzük yapma konusunda doğrudan bir rolü olmasının ne kadar büyük bir fark yarattığını gösteriyor. Bir yüzüğün Kral Durin’e verdiği güç, Khazad-dûm’un krizine anlık bir çözüm sunuyor fakat sonunda tüm krallığın sonunu getirecek bir bedel karşılığında. 

"Kral III. Durin"

Yüzüğün etkisi altında oğlu IV. Durin’i kovan kral, adamlarına emir vererek krallığını ışıkla buluşturuyor. Yüzüğün bilgeliğiyle gün ışığına kavuşan halk krallarından etkileyici bir konuşma dinliyor fakat kendisinin bu karmaşık konuşması ilham verici olmaktan çok ürkütücü ve Durin'in üzerinden adeta kibir akıyor. 

Nihayet Sauron!

"Annatar"

İlk sezondan bu yana aynı şeyi söylüyorum, dizinin en iyi yaptığı şey ana hikâyenin göbeğinde oturan Sauron karakteri için oyuncu seçimi olmuş. Olayların en başında yani henüz Halbrand iken bir gariplik olduğunun farkındaydık, ufak tefek şüphelerle birlikte sezon sonunda bu etkileyici adamın Sauron’un büründüğü suretlerden biri olduğunu öğrendik ve bu sıkıcı anlatılış kendi kapasitesi dahilinde olabilecek en iyi sezon finalini yaptı. 

"Sauron", "Galadriel"

İkinci sezona geldiğimizde de Halbrand, Sauron ya da Annatar… artık siz ona nasıl seslenmek isterseniz, manipülasyon konusunda o kadar başarılı ki, hikâyenin sonunu bilmesek, bir şekilde ucu açık, yorumlanmaya müsait olaylara vesile olduğunu düşünsek ya da içerisinde iyiliğe dair herhangi bir kırıntı olduğunu farz etsek, bu adam kesinlikle haklı diyeceğimiz büyülü bir performansa imza atıyor Charlie Vickers

İkna edici bakışları ve şeytani gülümsemesi bir yana, kendinden emin bir şekilde hikâyeye dahil ettiği karakterler de eminim ki okurları mest eden detaylardı. İkilinin sahneleri boyunca aklımda dönüp duran soru sadece şu oldu, bu gariban Celebrimbor, Annatar’a nasıl kanmasın? 

Alt başlıkta "nihayet" dememin nedeni de en başından beri daha çok Sauron görmek istemem. Genel olarak hikâyelerin kötü adamların varlıklarıyla daha güçlü bir temel inşa ettiğini düşünüyorum. The Rings of Power gibi bir dizinin de neredeyse tek tük iyi yanlarından birinin de bu karakter olduğu varsayılırsa ellerinde böyle bir oyuncu da varken ekran süresinin diğerlerinden fazla olması fazlasıyla doğru bir karar olacak. 

"Galadriel", "Adar"

Fark ettiyseniz bu bölümde alt hikayelere pek değinmedik. Kılayaklar, Isildur ya da Arondir’in olmaması daha olumlu bir hava mı kattı bilmiyorum. Sadece o karakterler özelinde değil ama tek bir bölümde bütün karakterlere yetişmeye çalışırken ortaya karmakarışık bir iş çıkartan ve nihayetinde başarılı olamayan bir dizi var karşımızda. Bu bölümde odaklanmamız gereken karakter sayısı düşünce nispeten daha derli toplu bir bölüm çıkmış karşımıza. 

"Arondir", "Isildur", "Estrid"

Numenor

Bölümün bir diğer kısmında yolumuz Numenor’a düşüyor. Birkaç bölüm öncesinde görkemli bir müdahaleyle Kraliçe Miriel’in tahtını ele geçiren Pharazon, babasının emirlerine amade olan oğlu Kemen’i göreve getiriyor ve Elendil’in kızı Earien’le birlikte Valar topraklarına bağlılığı ile bilinen asker ve denizcileri görevlerinden ayırmakla uğraşıyor. Artık, Ar-Pharazon olarak anılan karakterin taraftarları ile Sadık’ların çatışması adına sağlam bir temel döşeniyor. Ve ayrıca “Sadık oğul”un, Sadık’ların tapınağını basarak yerle bir ettiği sahne, bölümün en etkileyici anlarından biriydi.

"Kemen", "Ar-Pharazon"

Bir diğeri ise şüphesiz Celebrimbor’un bir çığlıkla yerinden zıpladığı kısımdı. Havada uçan bir çekiç gören yüzük ustası, insan yüzüğünü parmağına geçiren Miridania’nın öbür dünyaya geçtiğini ve orada alevlerle çevrelenmiş olan karanlık bir varlık gördüğünü öğreniyoruz. 

Orta Dünya topraklarında Adar güçlerinin Eregion kapılarına kadar dayanması ve Sauron, Galadriel ve Elrond gibi üç ana karakterlerimiz dışında kimsenin bunun farkında olmaması tehlikesi bizi son üç bölüm için ayakta tutan detaylar oluyor. 

Dizi, böylesine geniş bir hikâyeye sahip olmasına rağmen her sezonda sekiz bölüm gibi kısacık bir süreyle sınırlandırılmış olmasının cezasını çekiyor ve diğer yanda da Eregion Savaşı nasıl anlatılacak merak konusu. Fakat her şeye rağmen bu sezonun asla ilki kadar kötü olmadığını düşünüyorum.

Bu kadar dağınık koldan ilerleyen karakterlere, farklı coğrafyalara ve sağlıklı olmayan bir hikâye düzenine rağmen yüzüklerin olaylarını, Hobbitler ile gizemli bir büyücüyü, Sauron’un planlarını, Khazad-dûm ile Numenor’un çöküşlerine giden yolu elinden geldiğince aydınlatmaya çalışıyor. 

"Miriel", "Elendil"

Söz verildiği gibi bu sezonun kitaplardan daha çok detay içeriyor olduğu da gerçekten belli. Okuyucular söylemek istediklerimi daha net anlayacaktır; Annatar’ın Miridania’nın aklına girip inceden dolduruşa getirişi, finalde Celebrimbor’un çöküşünün sinyallerinin verilmesi derken bu bölümün yazarı Nicholas Adams, büyülü kaleminin varlığını en önemli noktalarda belli etmiş diyorum.

"Miridania"

Önceki bölümlere oranla bir ufak “oh be” dedirten bir bölümdü Halls of Stone. Umarız önümüzdeki bölümler ve sezonlarda da Adams'ın kalemi dokunmuştur bu kendine gelmesini gönülden istediğimiz diziye. Bu yine de toparlaması gereken birçok döküntü olduğu gerçeğini değiştirmiyor, Adams kendi başına ne kadarıyla başa çıkabilir bilemiyoruz ama elbette buna da şükür diyoruz ve dört gözle Eregion Savaşı’nı bekliyoruz. 


Yaren’in Köşesi
muggle’lar mı? onlar hiçbir şey görmezler ama çatal batırırsan hissederler. merhaba, ben Yaren. çocukluğumdan beri tutkunu olduğum fantastik dünyalara, filmlere, kitaplara, dizilere ve çizgi romanlara dair videolar yapıyorum. ben bu videoları yaparken çok eğleniyorum, eğer siz de bana eşlik etmek isterseniz, kanalımı takip edebilirsiniz :)
Paylaş